Türkçe Incil

Bölüm 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31

 1 Samuel

1:1 Efrayim daglik bölgesindeki Ramatayim Kasabasinda yasayan, Efrayim oymaginin Suf boyundan Yeroham oglu Elihu oglu Tohu oglu Suf oglu Elkana adinda bir adam vardi.

1:2 Elkananin Hanna ve Peninna adinda iki karisi vardi. Peninnanin çocuklari oldugu halde, Hannanin çocugu olmuyordu.

1:3 Elkana Her Seye Egemen RABbe tapinip kurban sunmak üzere her yil kendi kentinden Siloya giderdi. Elinin RABbin kâhinleri olan Hofni ve Pinehas adindaki iki oglu da oradaydi.

1:4 Elkana kurban sundugu gün karisi Peninnaya ve ogullariyla kizlarina etten birer pay verirken,

1:5 Hannaya iki pay verirdi. Çünkü RAB Hannanin rahmini kapamasina karsin, Elkana onu severdi.

1:6 Ama RAB Hannanin rahmini kapadigindan, kumasi Peninna Hannayi öfkelendirmek için ona sürekli satasirdi.

1:7 Bu yillarca böyle sürdü. Hanna RABbin Tapinagina her gittiginde kumasi ona satasirdi. Böylece Hanna aglar, yemek yemezdi.

1:8 Kocasi Elkana, ‹‹Hanna, neden agliyorsun, neden yemek yemiyorsun?›› derdi, ‹‹Neden bu kadar üzgünsün? Ben senin için on oguldan daha iyi degil miyim?››

1:9 Bir gün onlar Siloda yiyip içtikten sonra, Hanna kalkti. Kâhin Eli RABbin Tapinaginin kapi sövesi yanindaki sandalyede oturuyordu.

1:10 Hanna, gönlü buruk, aci aci aglayarak RABbe yakardi

1:11 ve su adagi adadi: ‹‹Ey Her Seye Egemen RAB, kulunun üzüntüsüne gerçekten bakip beni animsar, kulunu unutmayip bana bir erkek çocuk verirsen, yasami boyunca onu sana adayacagim. Onun basina hiç ustura degmeyecek.›› kisinin belirtisiydi (bkz. Say.6:5).

1:12 Hanna RABbe yakarisini sürdürürken, Eli onun dudaklarini gözetliyordu.

1:13 Hanna içinden yakariyor, yalniz dudaklari kimildiyor, sesi duyulmuyordu. Bu yüzden Eli, Hannayi sarhos sanarak,

1:14 ‹‹Sarhoslugunu ne zamana dek sürdüreceksin? Artik sarabi birak›› dedi.

1:15 Hanna, ‹‹Ah, öyle degil efendim!›› diye yanitladi, ‹‹Ben yüregi acilarla dolu bir kadinim. Ne sarap içtim, ne de baska bir içki. Sadece yüregimi RABbe döküyordum.

1:16 Kulunu kötü bir kadin sanma. Yakarisimi simdiye dek sürdürmemin nedeni çok kaygili, üzüntülü olmamdir.››

1:17 Eli, ‹‹Öyleyse esenlikle git›› dedi, ‹‹Israilin Tanrisi dilegini yerine getirsin.››

1:18 Hanna, ‹‹Senin gözünde lütuf bulayim›› deyip yoluna gitti. Sonra yemek yedi. Artik üzgün degildi.

1:19 Ertesi sabah erkenden kalkip RABbe tapindilar. Ondan sonra Ramadaki evlerine döndüler. Elkana karisi Hannayla birlesti ve RAB Hannayi animsadi.

1:20 Zamani gelince Hanna gebe kaldi ve bir erkek çocuk dogurdu. ‹‹Onu RABden diledim›› diyerek adini Samuel koydu.

1:21 Elkana RABbe yillik kurbanini ve adagini sunmak üzere ev halkiyla birlikte Siloya gitti.

1:22 Ama Hanna gitmedi. Kocasina, ‹‹Çocuk sütten kesildikten sonra onu RABbin hizmetinde bulunmak üzere götürecegim. Yasami boyunca orada kalacak›› dedi.

1:23 Kocasi Elkana, ‹‹Nasil istersen öyle yap›› diye karsilik verdi, ‹‹Çocuk sütten kesilinceye dek burada kal. RAB sözünü yerine getirsin.›› Böylece Hanna oglu sütten kesilinceye dek evde kalip onu emzirdi.

1:24 Küçük çocuk sütten kesildikten sonra Hanna üç yasinda bir boga, bir efafç un ve bir tulum sarap alarak onu kendisiyle birlikte RABbin Silodaki tapinagina götürdü.

1:25 Bogayi kestikten sonra çocugu Eliye getirdiler.

1:26 Hanna, ‹‹Ey efendim, yasamin hakki için derim ki, burada yaninda durup RABbe yakaran kadinim ben›› dedi,

1:27 ‹‹Bu çocuk için yakarmistim; RAB dilegimi yerine getirdi.

1:28 Ben de onu RAB'be adiyorum. Yasami boyunca RAB'be adanmis kalacaktir.›› Sonra çocuk orada RAB'be tapindi. Masoretik metin ‹‹Üç boga››.

 1 Samuel

2:1 Hanna söyle dua etti: ‹‹Yüregim RABde buldugum sevinçle cosuyor; Gücümü yükselten RABdir. Düsmanlarimin karsisinda övünüyor, Kurtarisinla seviniyorum!

2:2 Kutsallikta RABbin benzeri yok, Evet, senin gibisi yok, ya RAB! Tanrimiz gibi dayanak yok.

2:3 Artik büyük konusmayin, Agzinizdan küstahça sözler çikmasin. Çünkü RAB her seyi bilen Tanridir; Odur davranislari tartan.

2:4 Güçlülerin yaylari kirilir; Güçsüzlerse güçle donatilir.

2:5 Toklar yiyecek ugruna gündelikçi olur, Açlar doyurulur. Kisir kadin yedi çocuk dogururken, Çok çocuklu kadin kimsesiz kalir.

2:6 RAB öldürür de diriltir de, Ölüler diyarina indirir ve çikarir.

2:7 O kimini yoksul, kimini varsil kilar; Kimini alçaltir, kimini yükseltir.

2:8 Düskünü yerden kaldirir, Yoksulu çöplükten çikarir; Soylularla oturtsun Ve kendilerine onur tahtini miras olarak bagislasin diye. Çünkü yeryüzünün temelleri RABbindir, O dünyayi onlarin üzerine kurmustur.

2:9 RAB sadik kullarinin adimlarini korur, Ama kötüler karanlikta susturulur. Çünkü güçle zafere ulasamaz insan.

2:10 RABbe karsi gelenler paramparça olacak, RAB onlara karsi gökleri gürletecek, Bütün dünyayi yargilayacak, Kralini güçle donatacak, Meshettigi kralin gücünü yükseltecek.››

2:11 Sonra Elkana Ramaya, evine döndü. Küçük Samuel ise Kâhin Elinin gözetiminde RABbin hizmetinde kaldi.

2:12 Elinin ogullari degersiz kisilerdi. RABbi ve kâhinlerin halkla ilgili kurallarini önemsemiyorlardi. Biri sundugu kurbanin etini haslarken, kâhinin hizmetkâri elinde üç disli büyük bir çatalla gelir,

2:14 çatali kap, tencere, tava ya da kazana daldirirdi. Çatalla çikarilan her sey kâhin için ayirilirdi. Siloya gelen Israillilerin hepsine böyle davranirlardi.

2:15 Üstelik kurbanin yaglari yakilmadan önce, kâhinin hizmetkâri gelip kurban sunan adama, ‹‹Kâhine kizartmalik et ver. Senden haslanmis et degil, çig et alacak›› derdi.

2:16 Kurban sunan, ‹‹Önce hayvanin yaglari yakilmali, sonra diledigin kadar al›› diyecek olsa, hizmetkâr, ‹‹Hayir, simdi vereceksin, yoksa zorla alirim›› diye karsilik verirdi.

2:17 Gençlerin RABbe karsi isledikleri günah çok büyüktü; çünkü RABbe sunulan sunulari küçümsüyorlardi.

2:18 Bu arada genç Samuel, keten efod giymis, RABbin önünde hizmet ediyordu.

2:19 Yillik kurbani sunmak için annesi her yil kocasiyla birlikte oraya gider, diktigi cüppeyi ogluna getirirdi.

2:20 Kâhin Eli de, Elkana ile karisina iyi dilekte bulunarak, ‹‹Diledigi ve RABbe adadigi çocugun yerine RAB sana bu kadindan baska çocuklar versin›› derdi. Bundan sonra evlerine dönerlerdi.

2:21 RABbin lütfuna eren Hanna gebe kalip üç erkek, iki kiz daha dogurdu. Küçük Samuel ise RABbin hizmetinde büyüdü.

2:22 Eli artik çok yaslanmisti. Ogullarinin Israillilere bütün yaptiklarini, Bulusma Çadirinin girisinde görevli kadinlarla düsüp kalktiklarini duymustu.

2:23 Onlara, ‹‹Neden böyle seyler yapiyorsunuz?›› dedi, ‹‹Yaptiginiz kötülükleri herkesten isitiyorum.

2:24 Olmaz bu, ogullarim! RABbin halki arasinda yayildigini duydugum haber iyi degil.

2:25 Insan insana karsi günah islerse, Tanri onun için aracilik yapar. Ama RABbe karsi günah isleyeni kim savunacak?›› Ne var ki, onlar babalarinin sözünü dinlemediler. Çünkü RAB onlari öldürmek istiyordu.

2:26 Bu arada giderek büyüyen genç Samuel RABbin de halkin da begenisini kazanmaktaydi.

2:27 O siralarda bir Tanri adami Eliye gelip söyle dedi: ‹‹RAB diyor ki, ‹Atan ve soyu Misirda firavunun halkina kölelik ederken kendimi onlara açikça göstermedim mi?

2:28 Sunagima çikmasi, buhur yakip önümde efod giymesi için bütün Israil oymaklari arasindan yalniz atani kendime kâhin seçtim. Üstelik Israillilerin yakilan bütün sunularini da atanin soyuna verdim.

2:29 Öyleyse neden konutum için buyurdugum kurbani ve sunuyu küçümsüyorsunuz? Halkim Israilin sundugu bütün sunularin en iyi kisimlariyla kendinizi semirterek neden ogullarini benden daha çok sayiyorsun?›

2:30 ‹‹Bu nedenle Israilin Tanrisi RAB söyle diyor: ‹Gerçekten, ailen ve atanin soyu sonsuza dek bana hizmet edecekler demistim.› Ama simdi RAB söyle buyuruyor: ‹Bu benden uzak olsun! Beni onurlandirani ben de onurlandiririm. Ama beni saymayan küçük düsürülecek.

2:31 Soyundan hiç kimsenin yaslanacak kadar yasamamasi için senin ve atanin soyunun gücünü kiracagim günler yaklasiyor.

2:32 Israile yapilacak bütün iyilige karsin, sen konutumda sikinti göreceksin. Artik soyundan hiç kimse yaslanacak kadar yasamayacak.

2:33 Sunagimdan bütün soyunu yok edecegim, yalniz bir kisiyi esirgeyecegim. Gözleri aglamaktan kör olacak, yüregi yanacak. Ama soyundan gelenlerin hepsi kiliçla ölecekler.

2:34 Iki oglun Hofni ile Pinehasin basina gelecek olay senin için bir belirti olacak: Ikisi de ayni gün ölecek.

2:35 Isteklerimi ve amaçlarimi yerine getirecek güvenilir bir kâhin çikaracagim kendime. Onun soyunu sürdürecegim; o da meshettigim kisinin önünde sürekli hizmet edecek.

2:36 Ailenden sag kalan herkes bir parça gümüs ve bir somun ekmek için gelip ona boyun egecek ve, Ne olur, karin tokluguna beni herhangi bir kâhinlik görevine ata! diye yalvaracak.› ›› edecegim, yalniz bir kisiyi esirgeyecegim. Gözleri aglamaktan kör olacak, yüregi yanacak››, Masoretik metin ‹‹Gözlerini körlestirmek ve sana sikinti vermek için sunagimdan bütün soyunu yok etmeyecegim, yalniz birini esirgeyecegim››. olarak››.

 1 Samuel

3:1 Genç Samuel Elinin yönetimi altinda RABbe hizmet ediyordu. O günlerde RABbin sözü seyrek geliyordu; görümler de azalmisti.

3:2 Bir gece Eli yataginda uyuyordu. Gözleri öyle zayiflamisti ki, güçlükle görebiliyordu.

3:3 Samuel ise RABbin Tapinaginda, Tanrinin Sandiginin bulundugu yerde uyuyordu. Tanrinin kandili daha sönmemisti.

3:4 RAB Samuele seslendi. Samuel, ‹‹Buradayim›› diye karsilik verdi.

3:5 Ardindan Eliye kosup, ‹‹Beni çagirdin, iste buradayim›› dedi. Ama Eli, ‹‹Ben çagirmadim, dön yat›› diye karsilik verdi. Samuel de dönüp yatti.

3:6 RAB yine, ‹‹Samuel!›› diye seslendi. Samuel kalkip Eliye gitti ve, ‹‹Iste, buradayim, beni çagirdin›› dedi. Eli, ‹‹Çagirmadim, oglum›› diye karsilik verdi, ‹‹Dön yat.››

3:7 Samuel RABbi daha tanimiyordu; RABbin sözü henüz ona açiklanmamisti.

3:8 RAB yine üçüncü kez Samuele seslendi. Samuel kalkip Eliye gitti. ‹‹Iste buradayim, beni çagirdin›› dedi. O zaman Eli genç Samuele RABbin seslendigini anladi.

3:9 Bunun üzerine Samuele, ‹‹Git yat›› dedi, ‹‹Sana yine seslenirse, ‹Konus, ya RAB, kulun dinliyor› dersin.›› Samuel gidip yerine yatti.

3:10 RAB gelip orada durdu ve önceki gibi, ‹‹Samuel, Samuel!›› diye seslendi. Samuel, ‹‹Konus, kulun dinliyor›› diye yanitladi.

3:11 RAB Samuele söyle dedi: ‹‹Ben Israilde her duyani saskina çevirecek bir sey yapmak üzereyim.

3:12 O gün Elinin ailesine karsi söyledigim her seyi bastan sona dek yerine getirecegim.

3:13 Çünkü farkinda oldugu günahtan ötürü ailesini sonsuza dek yargilayacagimi Eliye bildirdim. Ogullari Tanriya saygisizlik ettiler. Eli de onlara engel olmadi.

3:14 Bu nedenle, ‹Elinin ailesinin günahi hiçbir zaman kurban ya da sunuyla bile bagislanmayacaktir› diyerek Elinin ailesi hakkinda ant içtim.›› ‹‹Tanriya saygisizlik ettiler››, Masoretik metin ‹‹Baslarina lanet getirdiler››.

3:15 Samuel sabaha kadar yatti, sonra RABbin Tapinaginin kapilarini açti. Gördügü görümü Eliye söylemekten çekiniyordu.

3:16 Ama Eli ona, ‹‹Oglum Samuel!›› diye seslendi. Samuel, ‹‹Iste buradayim›› diye yanitladi.

3:17 Eli, ‹‹RAB sana neler söyledi?›› diye sordu, ‹‹Lütfen benden gizleme. Sana söylediklerinden birini bile benden gizlersen, Tanri sana aynisini, hatta daha kötüsünü yapsin!››

3:18 Bunun üzerine Samuel hiçbir sey gizlemeden ona her seyi anlatti. Eli de, ‹‹O RABdir, gözünde iyi olani yapsin›› dedi.

3:19 Samuel büyürken RAB onunla birlikteydi. RAB ona verdigi sözlerin hiçbirinin bosa çikmasina izin vermedi.

3:20 Samuelin RABbin bir peygamberi olarak onaylandigini Dandan Beer-Sevaya kadar bütün Israil anladi.

3:21 RAB Silo'da görünmeyi sürdürdü. Orada sözü araciligiyla kendisini Samuel'e tanitti.

 1 Samuel

4:1 Samuelin sözü bütün Israilde yayildi. yayildi››, Septuaginta ‹‹O günlerde Filistliler Israillilerle savasmak üzere toplandilar››. Israilliler Filistlilerle savasmak üzere yola çiktilar. Israilliler Even-Ezerde, Filistliler de Afekte ordugah kurdu.

4:2 Filistliler Israile karsi savas düzenine girdiler. Savas her yere yayilinca, Filistliler Israillileri bozguna ugratti. Savas alaninda dört bine yakin Israilliyi öldürdüler.

4:3 Askerler ordugaha dönünce, Israilin ileri gelenleri, ‹‹Neden bugün RAB bizi Filistlilerin önünde bozguna ugratti?›› diye sordular, ‹‹RABbin Antlasma Sandigini Silodan buraya getirelim ki, aramiza geldiginde bizi düsmanlarimizin elinden kurtarsin.››

4:4 Halk Siloya adamlar gönderdi. Keruvlar arasinda taht kurmus, Her Seye Egemen RABbin Antlasma Sandigini oradan getirdiler. Elinin iki oglu, Hofni ile Pinehas da Tanrinin Antlasma Sandiginin yanindaydilar.

4:5 RABbin Antlasma Sandigi ordugaha varinca, bütün Israilliler öyle yüksek sesle bagirdilar ki, yer yerinden oynadi.

4:6 Filistliler bagrismalari duyunca, ‹‹Ibranilerin ordugahindaki bu yüksek bagrismalarin anlami ne?›› diye sordular. RABbin Sandiginin ordugaha getirildigini ögrenince,

4:7 korkarak, ‹‹Tanrilar ordugaha gelmis›› dediler, ‹‹Vay basimiza! Daha önce buna benzer bir olay olmamisti.

4:8 Vay basimiza! Bu güçlü tanrilarin elinden bizi kim kurtarabilir? Çölde Misirlilari her tür belaya çarptiran tanrilar bunlar.

4:9 Güçlü olun, ey Filistliler! Yigitçe davranin! Yoksa, Ibraniler size nasil boyun egdiyse, siz de onlara öyle boyun egeceksiniz. Bu yüzden yigitçe davranin ve savasin!››

4:10 Böylece Filistliler savasip Israillileri bozguna ugrattilar. Israillilerin hepsi evlerine kaçti. Yenilgi öyle büyüktü ki, Israilliler otuz bin yaya asker yitirdi,

4:11 Tanrinin Sandigi alindi, Elinin iki oglu, Hofni ile Pinehas öldü.

4:12 Benyaminli bir adam savas alanindan kosarak ayni gün Siloya ulasti. Giysileri yirtilmis, basi toz toprak içindeydi.

4:13 Adam Siloya vardiginda, Tanrinin Sandigi için yüregi titreyen Eli, yol kenarinda bir sandalyeye oturmus, kaygiyla bekliyordu. Adam kente girip olup bitenleri anlatinca, kenttekilerin tümü haykirdi.

4:14 Eli haykirislari duyunca, ‹‹Bu gürültünün anlami ne?›› diye sordu. Adam olanlari Eliye bildirmek için hemen onun yanina geldi.

4:15 O sirada Eli doksan sekiz yasindaydi. Gözleri zayiflamis, göremiyordu.

4:16 Adam Eliye, ‹‹Ben savas alanindan geliyorum›› dedi, ‹‹Savas alanindan bugün kaçtim.›› Eli, ‹‹Ne oldu, oglum?›› diye sordu.

4:17 Haber getiren adam söyle yanitladi: ‹‹Israilliler Filistlilerin önünden kaçti. Askerler büyük bir yenilgiye ugradi. Iki oglun, Hofniyle Pinehas öldü. Tanrinin Sandigi da ele geçirildi.››

4:18 Adam Tanrinin Sandigindan söz edince, Eli sandalyeden geriye, kapinin yanina düstü. Yasli ve sisman oldugundan boynu kirilip öldü. Israil halkini kirk yil süreyle yönetmisti.

4:19 Elinin gelini -Pinehasin karisi- gebeydi, dogurmak üzereydi. Tanrinin Sandiginin ele geçirildigini, kayinbabasiyla kocasinin öldügünü duyunca birden sancilari tuttu, yere çömelip dogurdu.

4:20 Ölmek üzereyken ona yardim eden kadinlar, ‹‹Korkma, bir oglun oldu›› dediler. Ama o aldirmadi, karsilik da vermedi.

4:21 Tanrinin Sandigi ele geçirilmis, kayinbabasiyla kocasi ölmüstü. Bu yüzden, ‹‹Yücelik Israilden ayrildi!›› diyerek çocuga Ikavotfi adini verdi.

4:22 ‹‹Yücelik Israil'den ayrildi!›› dedi, ‹‹Çünkü Tanri'nin Sandigi ele geçirildi.››

 1 Samuel

5:1 Filistliler, Tanrinin Sandigini ele geçirdikten sonra, onu Even-Ezerden Asdota götürdüler.

5:2 Tanrinin Sandigini Dagon Tapinagina tasiyip Dagon heykelinin yanina yerlestirdiler.

5:3 Ertesi gün erkenden kalkan Asdotlular, Dagonu RABbin Sandiginin önünde yüzüstü yere düsmüs buldular. Dagonu alip yerine koydular.

5:4 Ama ertesi sabah erkenden kalktiklarinda, Dagonu yine RABbin Sandiginin önünde yüzüstü yere düsmüs buldular. Bu kez Dagonun basiyla iki eli kirilmis, esigin üzerinde duruyordu; yalnizca gövdesi kalmisti.

5:5 Dagon kâhinleri de, Asdottaki Dagon Tapinagina bütün gelenler de bu yüzden bugün de tapinagin esigine basmiyorlar.

5:6 RAB Asdotlulari ve çevrelerindeki halki agir biçimde cezalandirdi; onlari urlarla cezalandirip sikintiya soktu. Ülkelerinde fareler göründü. Kentin her yanina ölüm saçmaya basladi.››

5:7 Asdotlular olup bitenleri görünce, ‹‹Israil Tanrisinin Sandigi yanimizda kalmamali; çünkü O bizi de, ilahimiz Dagonu da agir bir biçimde cezalandiriyor›› dediler.

5:8 Bunun üzerine ulaklar gönderip bütün Filist beylerini çagirttilar ve, ‹‹Israil Tanrisinin Sandigini ne yapalim?›› diye sordular. Filist beyleri, ‹‹Israil Tanrisinin Sandigi Gata götürülsün›› dediler. Böylece Israil Tanrisinin Sandigini Gata götürdüler.

5:9 Ama sandik oraya götürüldükten sonra, RAB o kenti de cezalandirdi. Kenti çok büyük bir korku sardi. RAB kent halkini, büyük küçük herkesi urlarla cezalandirdi.

5:10 Bu yüzden Tanrinin Sandigini Ekrona gönderdiler. Tanrinin Sandigi kente girer girmez Ekronlular, ‹‹Bizi ve halkimizi yok etmek için Israil Tanrisinin Sandigini bize getirdiler!›› diye bagirdilar.

5:11 Bütün Filist beylerini toplayarak, ‹‹Israil Tanrisinin Sandigini buradan uzaklastirin›› dediler, ‹‹Sandik yerine geri gönderilsin; öyle ki, bizi de halkimizi da yok etmesin.›› Çünkü kentin her yanini ölüm korkusu sarmisti. Tanrinin onlara verdigi ceza çok agirdi.

5:12 Sag kalanlarda urlar çikti. Kent halkinin haykirisi göklere yükseldi.

 1 Samuel

6:1 RABbin Sandigi Filist ülkesinde yedi ay kaldiktan sonra,

6:2 Filistliler kâhinlerle falcilari çagirtip, ‹‹RABbin Sandigini ne yapalim? Onu nasil yerine gönderecegimizi bize bildirin›› dediler.

6:3 Kâhinlerle falcilar, ‹‹Israil Tanrisinin Sandigini geri gönderecekseniz, bos göndermeyin›› diye yanitladilar, ‹‹Ona bir suç sunusu sunmalisiniz. O zaman iyilesecek ve Onun sizi neden sürekli cezalandirdigini anlayacaksiniz.››

6:4 Filistliler, ‹‹Ona suç sunusu olarak ne göndermeliyiz?›› diye sordular. Kâhinlerle falcilar, ‹‹Suç sununuz Filist beylerinin sayisina göre bes altin ur ve bes altin fare olsun›› diye yanitladilar, ‹‹Çünkü ayni bela hepinizin de, beylerinizin de üzerindedir.

6:5 Onun için, urlarin ve ülkeyi yikan farelerin benzerlerini yapin. Böylelikle Israilin Tanrisini onurlandirin. Belki sizin, ilahlarinizin ve ülkenizin üzerindeki cezayi hafifletir.

6:6 Neden Misirlilarin ve firavunun yaptigi gibi inat ediyorsunuz? Tanri Misirlilari alaya aldiktan sonra, Israil halkinin Misirdan çikmasi için onlari serbest birakmadilar mi?

6:7 ‹‹Simdi yeni bir arabayla boyunduruk vurulmamis, süt veren iki inek hazirlayin. Inekleri arabaya kosun; buzagilarini artlarindan ayirip ahira götürün.

6:8 RABbin Sandigini alip arabaya koyun; suç sunusu olarak Ona göndereceginiz altin esyalari da bir kutuya koyup yanina yerlestirin. Sonra birakin arabayi yoluna gitsin.

6:9 Ama ardindan gözetleyin. Eger kendi ülkesine, Beytsemese giden yoldan ilerlerse, demek ki, üzerimize bu büyük yikimi getiren Odur. Yoksa bu yikimin Ondan gelmedigini, bize bir rastlanti oldugunu anlayacagiz.››

6:10 Adamlar denileni yaptilar. Süt veren iki inek getirip arabaya kostular, buzagilarini da ahira kapadilar.

6:11 Içinde farelerle urlarin altin benzerlerinin bulundugu kutuyu RABbin Sandigiyla birlikte arabaya koydular.

6:12 Inekler dosdogru Beytsemes yolundan gittiler. Saga sola sapmadan, bögüre bögüre ana yoldan ilerlediler. Filist beyleri onlari Beytsemes sinirina dek izledi.

6:13 O sirada Beytsemesliler vadide bugday biçiyorlardi. Gözlerini kaldirip sandigi görünce sevindiler.

6:14 Beytsemesli Yesunun tarlasina giren araba oradaki büyük bir tasin yaninda durdu. Beytsemesliler arabanin odununu yardilar, inekleri de RABbe yakmalik sunu olarak sundular.

6:15 Levililer RABbin Sandigini ve içinde altin esyalarin bulundugu yanindaki kutuyu indirip büyük tasin üzerine koymuslardi. O gün Beytsemesliler RABbe yakmalik sunular sunup kurbanlar kestiler.

6:16 Filistlilerin bes beyi olup bitenleri gördükten sonra ayni gün Ekrona döndüler.

6:17 Filistliler Asdot, Gazze, Askelon, Gat ve Ekron kentleri için RABbe suç sunusu olarak ur biçiminde birer altin gönderdiler.

6:18 Altin farelerse, surlu kentlerle çevre köyler dahil bes Filistli beye ait kentlerin sayisi kadardi. Beytsemesli Yesunun tarlasinda RABbin Antlasma Sandiginin üzerine kondugu büyük tas tanik olarak bugün de duruyor.

6:19 RABbin Antlasma Sandiginin içine baktiklari için, RAB Beytsemeslilerden bazilarini cezalandirip yetmis kisiyi yok etti. Halk RABbin baslarina getirdigi bu büyük yikimdan dolayi yas tuttu.

6:20 Beytsemesliler, ‹‹Bu kutsal Tanrinin, RABbin önünde kim durabilir? Bizden sonra kime gidecek?›› diyorlardi.

6:21 Sonunda Kiryat-Yearim'de oturanlara ulaklar göndererek, ‹‹Filistliler RAB'bin Sandigi'ni geri getirdiler; gelin, onu alip götürün›› dediler. elyazmalari ‹‹Yetmis kisi, elli bin kisi››.

 1 Samuel

7:1 Bunun üzerine Kiryat-Yearim halki varip RABbin Sandigini aldi. Onu Avinadavin tepedeki evine götürdüler. RABbin Antlasma Sandigina bakmasi için Avinadav oglu Elazari görevlendirdiler.

7:2 Sandik uzun bir süre, yirmi yil boyunca Kiryat-Yearimde kaldi. Bu arada bütün Israil halki RABbin özlemini çekti.

7:3 Samuel Israil halkina söyle dedi: ‹‹Eger bütün yüreginizle RABbe dönmeye istekliyseniz, yabanci ilahlari ve Astoretin putlarini aranizdan kaldirin. Kendinizi RABbe adayip yalniz Ona kulluk edin. RAB de sizi Filistlilerin elinden kurtaracaktir.››

7:4 Bunun üzerine Israilliler Baalin ve Astoretin putlarini atip yalnizca RABbe kulluk etmeye basladilar.

7:5 O zaman Samuel, ‹‹Bütün Israil halkini Mispada toplayin, ben de sizin için RABbe yakaracagim›› dedi.

7:6 Mispada toplanan Israilliler kuyudan su çekip RABbin önüne döktüler. O gün oruç tuttular ve, ‹‹RABbe karsi günah isledik›› dediler. Samuel Mispada Israil halkina önderlik etti.

7:7 Filistliler Israil halkinin Mispada toplandigini duydular. Filist beyleri Israillilere karsi savasmaya çiktilar. Israilliler bunu duyunca Filistlilerden korktular.

7:8 Samuele, ‹‹Bizi Filistlilerin elinden kurtarmasi için Tanrimiz RABbe yakarmayi birakma›› dediler.

7:9 Bunun üzerine Samuel bir süt kuzusu alip RABbe tümüyle yakmalik sunu olarak sundu ve Israilliler adina RABbe yakardi. RAB de ona karsilik verdi.

7:10 Samuel yakmalik sunuyu sunarken, Filistliler, Israillilere saldirmak üzere yaklasmislardi. Ama RAB o an korkunç bir sesle gürleyerek Filistlileri öyle saskina çevirdi ki, Israillilerin önünde bozguna ugradilar.

7:11 Mispadan çikan Israilliler Filistlileri Beytkarin altina kadar kovalayip öldürdüler.

7:12 Samuel bir tas alip Mispa ile Sen arasina dikti. ‹‹RAB buraya kadar bize yardim etmistir›› diyerek tasa Even-Ezer adini verdi.

7:13 Yenilgiye ugrayan Filistliler bir daha Israil topraklarina saldirmadilar. Samuel yasadigi sürece RAB Filistlilerin saldirmasini engelledi.

7:14 Ekrondan Gata kadar Filistlilerin ele geçirdigi kentler Israile geri verildi. Bunun yanisira Israilin sinir topraklari da Filistlilerin elinden kurtarildi. Israillilerle Amorlular arasinda ise baris vardi.

7:15 Samuel yasadigi sürece Israile önderlik yapti.

7:16 Her yil gidip Beyteli, Gilgali, Mispayi dolasir, bu kentlerden Israili yönetirdi.

7:17 Sonra Rama'daki evine döner, Israil'i oradan yönetirdi. Orada RAB'be bir sunak yapti.

 1 Samuel

8:1 Samuel yaslaninca ogullarini Israile önder atadi.

8:2 Beer-Sevada görev yapan ilk oglunun adi Yoel, ikinci oglunun adiysa Aviyaydi.

8:3 Ama ogullari onun yolunda yürümediler. Tersine, haksiz kazanca yönelip rüsvet alir, yargida yan tutarlardi.

8:4 Bu yüzden Israilin bütün ileri gelenleri toplanip Ramaya, Samuelin yanina vardilar.

8:5 Ona, ‹‹Bak, sen yaslandin›› dediler, ‹‹Ogullarin da senin yolunda yürümüyor. Simdi, öteki uluslarda oldugu gibi, bizi yönetecek bir kral ata.››

8:6 Ne var ki, ‹‹Bizi yönetecek bir kral ata›› demeleri Samuelin hosuna gitmedi. Samuel RABbe yakardi.

8:7 RAB, Samuele su karsiligi verdi: ‹‹Halkin sana bütün söylediklerini dinle. Çünkü reddettikleri sen degilsin; krallari olarak beni reddettiler.

8:8 Onlari Misirdan çikardigim günden bu yana bütün yaptiklarinin aynisini sana da yapiyorlar. Beni birakip baska ilahlara kulluk ettiler.

8:9 Simdi onlari dinle. Ancak onlari açikça uyar ve kendilerine krallik yapacak kisinin onlari nasil yönetecegini söyle.››

8:10 Samuel kendisinden kral isteyen halka RABbin bütün söylediklerini bildirdi:

8:11 ‹‹Size krallik yapacak kisinin yönetimi söyle olacak: Ogullarinizi alip savas arabalarinda ve atli birliklerinde görevlendirecek. Onun savas arabalarinin önünde kosacaklar.

8:12 Bazilarini biner, bazilarini elliser kisilik birliklere komutan atayacak. Kimisini topragini sürüp ekinini biçmek, kimisini de silahlarin ve savas arabalarinin donatimini yapmak için görevlendirecek.

8:13 Kizlarinizi itriyatçi, asçi, firinci olmak üzere alacak.

8:14 Seçkin tarlalarinizi, baglarinizi, zeytinliklerinizi alip hizmetkârlarina verecek.

8:15 Tahillarinizin, üzümlerinizin ondaligini alip saray görevlileriyle öbür hizmetkârlarina dagitacak.

8:16 Kadin erkek kölelerinizi, seçkin bogalarinizi, eseklerinizi alip kendi isinde çalistiracak.

8:17 Sürülerinizin de ondaligini alacak. Sizler ise onun köleleri olacaksiniz.

8:18 Bunlar gerçeklestiginde, seçtiginiz kral yüzünden feryat edeceksiniz. Ama RAB o gün size karsilik vermeyecek.›› ‹‹Gençlerinizi››.

8:19 Ne var ki, halk Samuelin sözünü dinlemek istemedi. ‹‹Hayir, bizi yönetecek bir kral olsun›› dediler,

8:20 ‹‹Böylece biz de bütün uluslar gibi olacagiz. Kralimiz bizi yönetecek, önümüzden gidip savaslarimizi sürdürecek.››

8:21 Halkin bütün söylediklerini dinleyen Samuel, bunlari RABbe aktardi.

8:22 RAB Samuel'e, ‹‹Onlarin sözünü dinle ve baslarina bir kral ata›› diye buyurdu. Bunun üzerine Samuel Israilliler'e, ‹‹Herkes kendi kentine dönsün›› dedi.

 1 Samuel

9:1 Benyamin oymagindan Afiyah oglu Bekorat oglu Seror oglu Aviel oglu Kis adinda bir adam vardi. Benyaminli Kis sözü geçen biriydi.

9:2 Saul adinda genç, yakisikli bir oglu vardi. Israil halki arasinda ondan daha yakisiklisi yoktu. Boyu herkesten bir bas daha uzundu.

9:3 Bir gün Saulun babasi Kisin esekleri kayboldu. Kis, oglu Saula, ‹‹Hizmetkârlardan birini yanina al da git, esekleri ara›› dedi.

9:4 Saul Efrayim daglik bölgesinden geçip Salisa topraklarini dolasti. Ama esekleri bulamadilar. Saalim bölgesine geçtiler. Esekler orada da yoktu. Sonra Benyamin bölgesinden geçtilerse de, hayvanlari bulamadilar.

9:5 Suf bölgesine varinca, Saul yanindaki hizmetkârina, ‹‹Haydi dönelim! Yoksa babam esekleri düsünmekten vazgeçip bizim için kaygilanmaya baslar›› dedi.

9:6 Hizmetkâr, ‹‹Bak, bu kentte saygin bir Tanri adami vardir›› diye karsilik verdi, ‹‹Bütün söyledikleri bir bir yerine geliyor. Simdi ona gidelim. Belki gidecegimiz yolu o bize gösterir.››

9:7 Saul, ‹‹Gidersek, adama ne götürecegiz?›› dedi, ‹‹Torbalarimizdaki ekmek tükendi. Tanri adamina götürecek bir armaganimiz yok. Neyimiz kaldi ki?››

9:8 Hizmetkâr, ‹‹Bak, bende çeyrek sekel gümüs var›› diye karsilik verdi, ‹‹Gidecegimiz yolu bize göstermesi için bunu Tanri adamina verecegim.››

9:9 -Eskiden Israilde biri Tanriya bir sey sormak istediginde, ‹‹Haydi, biliciye gidelim›› derdi. Çünkü bugün peygamber denilene o zaman bilici denirdi.-

9:10 Saul hizmetkârina, ‹‹Iyi, haydi gidelim›› dedi. Böylece Tanri adaminin yasadigi kente gittiler.

9:11 Yokustan kente dogru çikarlarken, kuyudan su çekmeye giden kizlarla karsilastilar. Onlara, ‹‹Bilici burada mi?›› diye sordular.

9:12 Kizlar, ‹‹Evet, ilerde›› diye karsilik verdiler, ‹‹Simdi çabuk davranin. Kentimize bugün geldi. Çünkü halk bugün tapinma yerinde bir kurban sunacak.

9:13 Kente girer girmez, yemek için tapinma yerine çikmadan önce onu bulacaksiniz. Kurbani o kutsayacagi için, kendisi gelmeden halk yemek yemez. Çagrili olanlar o geldikten sonra yemeye baslar. Simdi gidin, onu hemen bulursunuz.››

9:14 Saulla hizmetkâri kente gittiler. Kente girdiklerinde, tapinma yerine çikmaya hazirlanan Samuel onlara dogru ilerliyordu.

9:15 Saul gelmeden bir gün önce RAB Samuele sunu açiklamisti:

9:16 ‹‹Yarin bu saatlerde sana Benyamin bölgesinden birini gönderecegim. Onu halkim Israilin önderi olarak meshedeceksin. Halkimi Filistlilerin elinden o kurtaracak. Halkimin durumuna baktim; çünkü haykirislari bana ulasti.››

9:17 Samuel Saulu görünce, RAB, ‹‹Iste sana sözünü ettigim adam!›› dedi, ‹‹Halkima o önderlik edecek.››

9:18 Saul kent kapisinda duran Samuele yaklasti. ‹‹Bilicinin evi nerede, lütfen söyler misin?›› dedi.

9:19 Samuel, ‹‹Bilici benim›› diye yanitladi, ‹‹Önümden tapinma yerine çikin. Bugün benimle birlikte yemek yiyeceksiniz. Yarin sabah düsündügün her seyi sana bildirip seni geri gönderirim.

9:20 Üç gün önce kaybolan eseklerin için kaygilanma. Onlar bulundu. Israilin özlemi kime yönelik? Sana ve babanin ailesine degil mi?››

9:21 Saul su karsiligi verdi: ‹‹Ben Israil oymaklarinin en küçügü olan Benyamin oymagindan degil miyim? Ait oldugum boy da Benyamin oymagina bagli bütün boylarin en küçügü degil mi? Bana neden böyle seyler söylüyorsun?››

9:22 Samuel Saul ile hizmetkârini alip yemek odasina götürdü; yaklasik otuz çagrili arasinda ilk sirayi onlara verdi.

9:23 Sonra asçiya, ‹‹Sana verdigim ve bir kenara ayirmani söyledigim payi getir›› dedi.

9:24 Asçi budu getirip Saulun önüne koydu. Samuel, ‹‹Iste senin için ayrilan parça, buyur ye!›› dedi, ‹‹Çünkü bunu belirtilen gün çagirdigim halkla birlikte yemen için sakladim.›› O gün Saul Samuelle yemek yedi.

9:25 Tapinma yerinden kente indikten sonra Samuel evinin daminda Saulla konustu.

9:26 Sabah erkenden, safak sökerken kalktilar. Samuel, damdan Saulu çagirip, ‹‹Hazirlan, seni gönderecegim›› dedi. Saul kalkti. Samuelle birlikte disari çiktilar.

9:27 Kentin sinirina yaklasirken Samuel Saul'a, ‹‹Hizmetkâra önümüzden gitmesini söyle›› dedi. Hizmetkâr öne geçince, Samuel, ‹‹Ama sen dur›› diye ekledi, ‹‹Sana Tanri'nin sözünü bildirecegim.›› konustu››, Septuaginta ‹‹Saul için damda bir dösek serildi, o da orada yatti.››

 1 Samuel

10:1 Sonra Samuel yag kabini alip yagi Saulun basina döktü. Onu öpüp söyle dedi: ‹‹RAB seni kendi halkina önder olarak meshetti.

10:2 Bugün benden ayrildiktan sonra Benyamin sinirinda, Selsahtaki Rahelin mezari yaninda iki kisiyle karsilasacaksin. Sana, ‹Aramaya çiktigin esekler bulundu› diyecekler, ‹Baban esekleri düsünmekten vazgeçti, oglum için ne yapsam diye sizin için kaygilanmaya basladi.›

10:3 Oradan daha ilerleyip Tavordaki mese agacina varacaksin. Orada biri üç oglak, biri üç somun ekmek, öbürü de bir tulum sarapla Tanrinin huzuruna, Beytele çikan üç adamla karsilasacaksin.

10:4 Seni selamlayip iki somun ekmek verecekler. Sen de kabul edeceksin.

10:5 Sonra Filist ordugahinin bulundugu Givat-Elohime varacaksin. Kente girince, önlerinde çenk, tef, kaval ve lir çalanlarla birlikte peygamberlik ederek tapinma yerinden inen bir peygamber topluluguyla karsilasacaksin.

10:6 RABbin Ruhu senin üzerine güçlü bir biçimde inecek. Onlarla birlikte peygamberlikte bulunacak ve baska bir kisilige bürüneceksin.

10:7 Bu belirtiler gerçeklestiginde, duruma göre gerekeni yap. Çünkü Tanri seninledir.

10:8 Simdi benden önce Gilgala git. Yakmalik sunulari sunmak ve esenlik kurbanlarini kesmek için ben de yanina gelecegim. Ancak, ben yanina gelip ne yapacagini bildirene dek yedi gün beklemen gerekecek.››

10:9 Saul, Samuelin yanindan ayrilmak üzere ona sirtini döner dönmez, Tanri ona baska bir kisilik verdi. O gün bütün bu belirtiler gerçeklesti.

10:10 Givaya varinca, Saulu bir peygamber toplulugu karsiladi. Tanrinin Ruhu güçlü bir biçimde üzerine indi ve Saul onlarla birlikte peygamberlikte bulunmaya basladi.

10:11 Onu önceden taniyanlarin hepsi, peygamberlerle birlikte peygamberlikte bulundugunu görünce, birbirlerine, ‹‹Ne oldu Kis ogluna? Saul da mi peygamber oldu?›› diye sordular.

10:12 Orada oturanlardan biri, ‹‹Ya onlarin babasi kim?›› dedi. Iste, ‹‹Saul da mi peygamber oldu?›› sözü buradan gelir.

10:13 Saul peygamberlikte bulunduktan sonra tapinma yerine çikti.

10:14 Amcasi, Saul ile hizmetkârina, ‹‹Nerede kaldiniz?›› diye sordu. Saul, ‹‹Esekleri ariyorduk›› diye karsilik verdi, ‹‹Onlari bulamayinca, Samuele gittik.››

10:15 Amcasi, ‹‹Samuel sana neler söyledi, lütfen bana da anlat›› dedi.

10:16 Saul, ‹‹Eseklerin bulundugunu bize açikça bildirdi›› diye yanitladi. Ama Samuelin krallikla ilgili sözlerini amcasina açiklamadi.

10:17 Sonra Samuel, Israil halkini Mispada RAB için bir araya getirip söyle dedi: ‹‹Israilin Tanrisi RAB diyor ki, ‹Ben Israillileri Misirdan çikardim. Misirlilarin ve size baski yapan bütün kralliklarin elinden sizi kurtardim.›

10:19 Ama siz bugün bütün zorluk ve sikintilarinizdan sizi kurtaran Tanriniza sirt çevirdiniz ve, ‹Hayir, bize bir kral ata› dediniz. Simdi RABbin önünde oymak oymak, boy boy dizilin.››

10:20 Samuel bütün Israil oymaklarini bir bir öne çikardi. Bunlardan Benyamin oymagi kurayla seçildi.

10:21 Sonra Benyamin oymagini boy boy öne çagirdi. Matrinin boyu seçildi. En sonunda da Matri boyundan Kis oglu Saul seçildi. Onu aradilarsa da bulamadilar.

10:22 Yine RABbe, ‹‹O daha buraya gelmedi mi?›› diye sordular. RAB de, ‹‹O burada, esyalarin arasinda saklaniyor›› dedi.

10:23 Bunun üzerine kosup Saulu oradan getirdiler. Saul halkin arasina geldi. Boyu hepsinden bir bas uzundu.

10:24 Samuel halka, ‹‹RABbin seçtigi adami görüyor musunuz?›› dedi, ‹‹Bütün halkin arasinda bir benzeri yok.›› Bunun üzerine halk, ‹‹Yasasin kral!›› diye bagirdi.

10:25 Samuel kralligin ilkelerini halka açikladi. Bunlari kitap haline getirip RABbin önüne koydu. Sonra herkesi evine gönderdi.

10:26 Saul da Givaya, kendi evine döndü. Tanrinin isteklendirdigi yigitler ona eslik ettiler.

10:27 Ama bazi kötü kisiler, ‹‹O bizi nasil kurtarabilir?›› diyerek Saul'u küçümsediler ve ona armagan vermediler. Saul ise buna aldirmadi.

 1 Samuel

11:1 Ammon Krali Nahas Yaves-Gilat üzerine yürüyüp kenti kusatti. Bütün Yavesliler, Nahasa, ‹‹Bizimle bir antlasma yap, sana kulluk ederiz›› dediler.

11:2 Ama Ammonlu Nahas, ‹‹Ancak bir kosulla sizinle antlasma yaparim›› diye karsilik verdi, ‹‹Bütün Israil halkini küçük düsürmek için her birinizin sag gözünü oyup çikaracagim.››

11:3 Yaves Kentinin ileri gelenleri ona, ‹‹Israilin her bölgesine ulaklar göndermemiz için bize yedi günlük bir süre tani›› dediler, ‹‹Eger bizi kurtaracak kimse çikmazsa o zaman sana teslim oluruz.››

11:4 Ulaklar Saulun yasadigi Giva Kentine gelip olanlari halka bildirince, herkes hiçkira hiçkira aglamaya basladi.

11:5 Tam o sirada Saul, öküzlerinin ardinda, tarladan dönüyordu. ‹‹Halka ne oldu? Neden böyle agliyorlar?›› diye sordu. Yaveslilerin söylediklerini ona anlattilar.

11:6 Saul bu sözleri duyunca, Tanrinin Ruhu güçlü bir biçimde onun üzerine indi. Saul çok öfkelendi.

11:7 Bir çift öküz alip parçaladi. Ulaklar araciligiyla Israilin her bölgesine bu parçalari gönderip söyle dedi: ‹‹Saul ile Samuelin ardinca gelmeyen herkesin öküzlerine de ayni sey yapilacaktir.›› Halk RAB korkusuyla sarsildi ve tek beden halinde yola çikti.

11:8 Saul onlari Bezekte topladi. Israil halki üç yüz bin, Yahudalilar ise otuz bin kisiydi.

11:9 Oraya gelen Yavesli ulaklara söyle dediler: ‹‹Yaves-Gilat halkina, ‹Yarin ögleye dogru kurtarilacaksiniz› deyin.›› Ulaklar gidip bu haberi iletince Yavesliler sevindi.

11:10 Ammonlulara, ‹‹Yarin size teslim olacagiz›› dediler, ‹‹Bize ne dilerseniz yapin.››

11:11 Ertesi gün Saul adamlarini üç bölüge ayirdi. Adamlar sabah nöbetinde Ammonlularin ordugahina girdi. Kirim günün en sicak zamanina dek sürdü. Sag kalanlar dagildi; iki kisi bile bir arada kalmadi.

11:12 Bundan sonra halk Samuele, ‹‹ ‹Saul mu bize krallik yapacak?› diyenler kimdi? Getirin onlari, öldürelim›› dedi.

11:13 Ama Saul, ‹‹Bugün hiç kimse öldürülmeyecek›› diye yanitladi, ‹‹Çünkü RAB bugün Israil halkina kurtulus verdi.››

11:14 Samuel halka, ‹‹Haydi, Gilgala gidip orada kralligi yeniden onaylayalim›› dedi.

11:15 Böylece bütün halk Gilgal'a gidip RAB'bin önünde Saul'un kral oldugunu onayladi. Orada, RAB'bin önünde esenlik kurbanlari kestiler; Saul da bütün Israilliler de büyük bir sevinç yasadilar.

 1 Samuel

12:1 Bundan sonra Samuel Israil halkina söyle dedi: ‹‹Bana söylediginiz her seye kulak verdim: Size bir kral atadim.

12:2 Simdi size önderlik yapan bir kraliniz var. Bense yaslandim, saçim agardi. Ogullarim da sizlerle birlikte. Gençligimden bu güne dek size önderlik yaptim.

12:3 Iste karsinizda duruyorum. Hanginizin öküzünü aldim? Kimin esegine el koydum? Kimi dolandirdim? Kime baski yaptim? Göz yummak için kimden rüsvet aldim? RABbin ve Onun meshettiginin önünde bana karsi taniklik edin de size karsiligini vereyim.››

12:4 Halk, ‹‹Bizi dolandirmadin›› diye karsilik verdi, ‹‹Bize baski da yapmadin. Kimsenin elinden hiçbir sey almadin.››

12:5 Samuel, ‹‹Bana karsi bir sey bulamadiginiza bugün hem RAB, hem de Onun meshettigi kral taniktir›› dedi. ‹‹Evet, taniktir›› dediler.

12:6 Samuel konusmasini söyle sürdürdü: ‹‹Musa ile Harunu görevlendiren, atalarinizi Misirdan çikaran RABdir.

12:7 Simdi burada durun, RABbin önünde, Onun sizi ve atalarinizi tekrar tekrar nasil kurtardigina dair kanitlar göstereyim size.

12:8 ‹‹Yakup Misira gittikten sonra, atalariniz RABbe yakardi. O da atalarinizi Misirdan çikarip burada yerlesmelerini saglayan Musa ile Harunu gönderdi.

12:9 Ama atalariniz Tanrilari RABbi unuttular. Bu yüzden RAB onlari Hasor ordusunun komutani Siseranin, Filistlilerin ve Moav Kralinin eline teslim etti. Bunlar atalariniza karsi savastilar.

12:10 Atalariniz RABbe, ‹Günah isledik; RABbi birakip Baalin ve Astoretin putlarina kulluk ettik. Ama simdi bizi düsmanlarimizin elinden kurtar, sana kulluk edecegiz› diye seslendiler.

12:11 RAB de Yerubbaali, Bedanifö, Yiftahi ve ben Samueli gönderdi. Güvenlik içinde yasamaniz için sizi saran düsmanlarinizin elinden kurtardi. ‹‹Barak››. ‹‹Simsonu››.

12:12 ‹‹Ama siz Ammon Krali Nahasin üzerinize yürüdügünü görünce, Tanriniz RAB kraliniz oldugu halde bana, ‹Hayir, bize bir kral önderlik yapacak› dediniz.

12:13 Iste seçtiginiz, dilediginiz kral! Evet, RAB size bir kral verdi.

12:14 Eger RABden korkar, Ona kulluk ederseniz, Onun sözünü dinleyip buyruklarina karsi gelmezseniz, hem siz hem de önderiniz olacak kral Tanriniz RABbin ardinca giderseniz, ne âlâ!

12:15 Ama RABbin sözünü dinlemez, buyruklarina karsi gelirseniz, RAB kralinizi cezalandirdigi gibi sizi de cezalandiracaktir. ‹‹Atalarinizi››.

12:16 ‹‹Simdi oldugunuz yerde durun ve RABbin gözlerinizin önünde yapacagi su olaganüstü olayi görün.

12:17 Bugün bugday biçme zamani degil mi? Gögü gürletsin, yagmur yagdirsin diye RABbe yalvaracagim. Böylece bir kral istemekle yaptiginiz kötülügün RABbin gözünde ne denli büyük oldugunu iyice anlayacaksiniz.››

12:18 Samuel RABbe yalvardi ve RAB o gün gögü gürletti, yagmur yagdirdi. Halk RABden de Samuelden de çok korktu.

12:19 Bunun üzerine Samuele, ‹‹Yok olmayalim diye, biz kullarin için Tanrin RABbe yakar›› dediler, ‹‹Çünkü bütün günahlarimiza kendimize bir kral istemek kötülügünü de ekledik.››

12:20 Samuel halka, ‹‹Korkmayin›› dedi, ‹‹Siz bu büyük kötülügü yaptiniz, ama yine de RABbin ardinca gitmekten vazgeçmeyin; tersine, bütün yüreginizle RABbe kulluk edin.

12:21 Kimseyi kurtaramayan yararsiz putlarin ardinca gitmeyin; çünkü onlar degersizdir.

12:22 RAB görkemli adinin hatirina halkini birakmayacak. Çünkü sizi kendi halki kilmaktan hosnut kaldi.

12:23 Bana gelince, sizin için RABbe yalvarmaktan vazgeçip Ona karsi günah islemek benden uzak olsun! Ancak size iyi ve dogru yolu ögretecegim.

12:24 Yalniz RABden korkun, Ona baglilikla ve bütün yüreginizle kulluk edin. Onun sizler için ne görkemli isler yaptigini bir düsünün!

12:25 Ama kötülük yapmayi sürdürürseniz, hem siz yok olacaksiniz, hem de kraliniz.››

 1 Samuel

13:1 Saul Israilde iki yil krallik yaptiktan sonra

13:2 halktan üç bin kisi seçti. Bunlardan iki binini Mikmas ve Beytelin daglik bölgesinde yanina aldi. Binini de Benyamin oymagina ait Giva Kentinde Yonatanin yanina birakti. Halktan geri kalanlari evlerine gönderdi.

13:3 Yonatan Givadaki Filist birligini yendi. Filistliler bunu duydular. Saul, bütün ülkede boru çaldirarak, ‹‹Ibraniler bu haberi duysun›› dedi.

13:4 Böylece Israillilerin hepsi Saulun Filist birligini yendigini ve Filistlilerin Israillilerden igrendigini duydu. Bunun üzerine halk Gilgalda Saulun çevresinde toplandi. cümlesindeki rakamin düstügü saniliyor.

13:5 Filistliler Israillilerle savasmak üzere toplandilar. Otuz binfs savas arabasi, alti bin atli asker ve kiyilardaki kum kadar kalabalik bir orduya sahiptiler. Gidip Beytavenin dogusundaki Mikmasta ordugah kurdular.

13:6 Durumlarinin tehlikeli oldugunu ve askerlerinin sikistirildigini gören Israilliler, magaralarda, çaliliklarda, kayaliklarda, çukurlarda, sarniçlarda gizlendiler.

13:7 Bazi Ibraniler de Seria Irmagindan Gad ve Gilat bölgesine geçti. Ama Saul daha Gilgaldaydi. Bütün askerler onu titreyerek izliyordu.

13:8 Saul, Samuel tarafindan belirlenen süreye uyarak, yedi gün bekledi. Ama Samuel Gilgala gelmeyince, halk Saulun yanindan dagilmaya basladi.

13:9 Saul, ‹‹Yakmalik sunulari ve esenlik sunularini bana getirin›› dedi. Sonra yakmalik sunuyu sundu.

13:10 Saul yakmalik sununun sunulmasini bitirir bitirmez Samuel geldi. Saul selamlamak için onu karsilamaya çikti.

13:11 Samuel, ‹‹Ne yaptin?›› diye sordu. Saul, ‹‹Halk yanimdan dagiliyordu›› diye karsilik verdi, ‹‹Sen de belirlenen gün gelmedin. Üstelik Filistliler Mikmasta toplandilar. Bunlari görünce,

13:12 ‹Simdi Filistliler Gilgalda üzerime yürüyecek; oysa ben RABbin yardimini dilememistim› diye düsündüm. Bu nedenle, yakmalik sunuyu sunma gerekliligini duydum.››

13:13 Samuel, ‹‹Akilsizca davrandin›› dedi, ‹‹Tanrin RABbin sana verdigi buyruga uymadin; yoksa, RAB Israil üzerinde senin kralliginin sonsuza dek sürmesini saglayacakti.

13:14 Ama artik kralligin sürmeyecek. RAB kendi gönlüne uygun birini arayip onu kendi halkina önder olarak atamaya kararli. Çünkü sen RABbin buyrugunu tutmadin.››

13:15 Bundan sonra Samuel Gilgaldan ayrilarak Benyaminogullarinin Giva Kentine gitti. Saul yaninda kalan halki saydi; yaklasik alti yüz kisiydi.

13:16 Saul, oglu Yonatan ve yanlarindaki halk Benyaminogullarinin bölgesindeki Givada kaliyorlardi. Filistliler ise Mikmasta ordugah kurmuslardi.

13:17 Akincilar üç koldan Filistlilerin ordugahindan çiktilar. Kollardan biri Sual bölgesindeki Ofraya,

13:18 biri Beythorona, öbürü ise çöle, Sevoyim Vadisine bakan sinira dogru ilerledi. gitti››, Septuaginta ‹‹Yoluna gitti. Halkin kalan kismi ise orduya katilmak üzere Saulu izledi. Gilgaldan ayrilip Benyaminogullarinin Giva Kentine gittiler.››

13:19 Bütün Israil ülkesinde bir tek demirci yoktu. Filistliler, ‹‹Ibraniler kiliç, mizrak yapmasin›› demislerdi.

13:20 Bu nedenle bütün Israilliler saban demirlerini, kazma, balta ve oraklarini biletmek için Filistlilere gitmek zorundaydilar.

13:21 Saban demiriyle kazmanin bileme fiyati, sekelin üçte ikisifü kadardi. Beller, baltalar, üvendireler için istenilen fiyat ise sekelin üçte biriydi.

13:22 Iste bu yüzden, savas sirasinda Saul ile Yonatan disinda, yanlarindaki hiç kimsenin elinde kiliç, mizrak yoktu. demirlerini››.

13:23 O sirada Filistliler'in bir kolu Mikmas Geçidi'ne çikmisti.

 1 Samuel

14:1 Bir gün Saul oglu Yonatan, silahini tasiyan genç hizmetkârina, ‹‹Gel, karsi taraftaki Filist ordugahina geçelim›› dedi. Ama bunu babasina haber vermedi.

14:2 Saul, Giva Kenti yakinindaki Migronda bir nar agacinin altinda oturmaktaydi. Yaninda alti yüz kadar asker vardi.

14:3 Efod giymis olan Ahiya da aralarindaydi. Ahiya Siloda RABbin kâhini olan Eli oglu Pinehas oglu Ikavotun erkek kardesi Ahituvun ogluydu. Halk Yonatanin gittigini farketmemisti.

14:4 Yonatanin Filist ordugahina ulasmak için geçmeyi tasarladigi geçidin her iki yaninda iki sivri kaya vardi; birine Boses, öbürüne Sene denirdi.

14:5 Kayalardan biri kuzeyde Mikmasa, öbürü güneyde Givaya bakardi.

14:6 Yonatan silahini tasiyan genç hizmetkârina, ‹‹Gel, su sünnetsizlerin ordugahina gidelim›› dedi, ‹‹Belki RAB bizim için bir seyler yapar. Çünkü gerek çoklukta, gerekse azlikta RABbin zafere ulastirmasina engel yoktur.››

14:7 Silahini tasiyan genç, ‹‹Ne düsünüyorsan öyle yap›› diye yanitladi, ‹‹Haydi yürü! Düsündügün her seyde seninleyim.››

14:8 Yonatan, ‹‹Bu adamlara gidelim, bizi görsünler›› dedi,

14:9 ‹‹Eger bize, ‹Yaniniza gelene dek bekleyin› derlerse, oldugumuz yerde kaliriz, gitmeyiz.

14:10 Ama, ‹Yanimiza gelin› derlerse, gideriz. Çünkü bu, RABbin Filistlileri elimize teslim ettigine iliskin bir belirti olacak bizim için.››

14:11 Böylece ikisi de Filistlilerin askerlerine göründüler. Filistliler, ‹‹Bakin! Ibraniler gizlendikleri çukurlardan çikmaya basliyor!›› dediler.

14:12 Sonra Yonatanla silahini tasiyan gence, ‹‹Buraya, yanimiza gelin, size bir sey söyleyecegiz›› diye seslendiler. Bunun üzerine Yonatan silahini tasiyana, ‹‹Ardimdan gel›› dedi, ‹‹RAB onlari Israillilerin eline teslim etti.››

14:13 Yonatan elleriyle ayaklarini kullanarak yukariya tirmandi; silahini tasiyan genç de onu izledi. Yonatan Filistlileri yenilgiye ugratti. Silahini tasiyan genç de onu izliyor ve Filistlileri öldürüyordu.

14:14 Yonatanla silahini tasiyan genç bu ilk saldirida iki dönümlük bir alanda yirmi kadar asker öldürdüler.

14:15 Ordugahta ve kirsal alanda bütün Filist halki arasinda dehset hüküm sürüyordu. Askerlerle akincilar bile titriyordu. Derken yer sarsildi; sanki Tanridan gelen bir titremeydi bu.

14:16 Benyamin topraklarindaki Giva Kentinde Saulun nöbetçileri büyük bir kalabaligin oraya buraya dagildigini gördüler.

14:17 Bunun üzerine Saul yanindaki adamlara, ‹‹Yoklama yapin da aramizdan kimin ayrildigini görün›› dedi. Yoklama yapilinca Yonatanla silahini tasiyan gencin orada olmadigini anladilar.

14:18 Saul Ahiyaya, ‹‹Tanrinin Sandigini getir›› dedi. O sirada Tanrinin Sandigi Israil halkindaydi. ‹‹Efod››.

14:19 Saul kâhinle konusurken, Filistlilerin ordugahindaki kargasa da giderek artmaktaydi. Bunun üzerine Saul kâhine, ‹‹Elini çek›› dedi.

14:20 Saulla yanindaki askerlerin tümü toplanip savas alanina gittiler. Orada büyük bir kargasa vardi. Herkes birbirine kiliç çekiyordu.

14:21 Daha önce Filistlilerin yaninda yer alip onlarin ordugahina katilan Ibraniler bile saf degistirerek Saulla Yonatanin yanindaki Israil birliklerine katildilar.

14:22 Efrayim daglik bölgesinde gizlenen Israilliler de Filistlilerin kaçtigini duyunca onlari savas alaninda kovalamaya basladilar.

14:23 Böylece RAB Israili o gün zafere ulastirdi. Savas Beytavenin ötesine dek yayildi.

14:24 O gün Israilliler bitkindi. Çünkü Saul, ‹‹Ben düsmanlarimdan öç alincaya kadar, aksama dek kim yemek yerse lanetli olsun!›› diye halka ant içirmisti. Bu yüzden de kimse bir sey yememisti.

14:25 Derken, her yani bal dolu bir ormana vardilar. Askerler ormana girince, toprakta akan ballari gördüler. Ne var ki, içtikleri anttan korktuklari için hiçbiri bala dokunmadi.

14:27 Yonatan babasinin halka ant içirdigini duymamisti. Elindeki degnegi uzatip ucunu bal gümecine batirdi. Biraz bal tadar tatmaz gözleri parladi.

14:28 Bunun üzerine oradakilerden biri Yonatana, ‹‹Baban askerlere, ‹Bugün kim yemek yerse lanetli olsun› diye ant içirdi›› dedi, ‹‹Askerlerin bitkin düsmesi de bundan.››

14:29 Yonatan, ‹‹Babam halka sikinti verdi›› diye yanitladi, ‹‹Bakin, bu baldan biraz tadinca gözlerim nasil da parladi!

14:30 Bugün halk düsmanlarindan yagmaladigi yiyeceklerden özgürce yeseydi, çok daha iyi olurdu! O zaman Filistlilerin yenilgisi de daha agir olmaz miydi?››

14:31 O gün Israilliler, Filistlileri Mikmastan Ayalona kadar yenilgiye ugrattilar. Ama Israil askerleri o kadar bitkindi ki,

14:32 yagmaladiklari mallara saldirdilar; davarlari, sigirlari, buzagilari yakaladiklari gibi hemen oracikta kesip kanini akitmadan yediler.

14:33 Durumu Saula bildirerek, ‹‹Bak, askerlerin kanli eti yemekle RABbe karsi günah isliyor!›› dediler. Bunun üzerine Saul, ‹‹Hainlik ettiniz!›› dedi, ‹‹Hemen büyük bir tas yuvarlayin bana.››

14:34 Sonra ekledi: ‹‹Halkin arasina varip herkesin öküzünü, koyununu bana getirmesini söyleyin. Onlari burada kesip yesinler. Eti kaniyla birlikte yiyerek RABbe karsi günah islemeyin.›› O gece herkes öküzünü getirip orada kesti.

14:35 O sirada Saul RABbe bir sunak yapti. RABbe yaptigi ilk sunakti bu.

14:36 Saul adamlarina, ‹‹Haydi, bu gece Filistlilere saldiralim›› dedi, ‹‹Tan agarincaya dek mallarini yagmalayalim, onlardan bir tekini bile sag birakmayalim.›› Adamlar, ‹‹Sence uygun olan neyse onu yap›› diye karsilik verdiler. Ama kâhin, ‹‹Burada Tanriya danisalim›› dedi.

14:37 Bunun üzerine Saul Tanriya, ‹‹Filistlilere saldirmaya gideyim mi? Onlari Israillilerin eline teslim edecek misin?›› diye sordu. Ama Tanri o gün yanit vermedi.

14:38 Bunun için Saul, ‹‹Ey halkin önderleri! Buraya yaklasin da bugün islenen bu günahin nasil islendigini ortaya çikaralim›› dedi,

14:39 ‹‹Israili kurtaran yasayan RABbin adiyla derim ki, bu günaha yol açan oglum Yonatan bile olsa kesinlikle öldürülecektir.›› Ama kimse bir sey söylemedi.

14:40 Bunun üzerine Saul halka, ‹‹Siz bir yanda durun, oglum Yonatanla ben öbür yanda duracagiz›› dedi. Halk, ‹‹Sence uygun olan neyse onu yap›› diye karsilik verdi.

14:41 Saul Israilin Tanrisi RABbe, ‹‹Bana dogru yaniti ver›› dedi. Kura Yonatanla Saula düstü, halk aklandi.

14:42 Saul bu kez, ‹‹Benimle oglum Yonatan arasinda kura çekin›› dedi. Kura Yonatana düstü.

14:43 Bunun üzerine Saul Yonatana, ‹‹Söyle bana, ne yaptin?›› diye sordu. dogru yaniti ver› dedi.››, Septuaginta ‹‹Saul, ‹Ey Israilin Tanrisi RAB, bugün neden kuluna yanit vermedin? Suç bende ya da oglum Yonatandaysa, ey Israil Tanrisi RAB, Urimi ver. Yok eger suç halkin Israildeyse Tummimi ver› dedi.›› Yonatan, ‹‹Ben yalnizca elimdeki degnegin ucuyla biraz bal alip tattim. Simdi ölmem mi gerek?›› diye karsilik verdi.

14:44 Saul, ‹‹Yonatan, eger seni öldürtmezsem, Tanri bana aynisini, hatta daha kötüsünü yapsin!›› dedi.

14:45 Ama halk Saula, ‹‹Israili bu büyük zafere ulastiran Yonatani mi öldürteceksin?›› dedi, ‹‹Asla! Yasayan RABbin adiyla deriz ki, saçinin bir teline bile zarar gelmeyecektir. Çünkü bugün o ne yaptiysa Tanrinin yardimiyla yapmistir.›› Böylece halk Yonatani öldürülmekten kurtardi.

14:46 Bundan sonra Saul Filistlileri kovalamaktan vazgeçti. Filistliler de yerlerine döndüler.

14:47 Saul Israile kral atandiktan sonra, her yandaki düsmanlarina -Moav, Ammon, Edom halklari, Sova krallari ve Filistlilere- karsi savasti. Gittigi her yerde zafer kazandi.

14:48 Yigitçe savasarak Amaleklileri yenilgiye ugratti, Israillileri düsmanin yagmasindan kurtardi. verdi››.

14:49 Saulun ogullari Yonatan, Yisvi ve Malkisua idi. Iki kizindan büyügünün adi Merav, küçügünün adi Mikaldi.

14:50 Karisi, Ahimaasin kizi Ahinoamdi. Ordusunun baskomutani amcasi Ner oglu Avnerdi.

14:51 Saulun babasi Kisle Avnerin babasi Ner, Avielin ogullariydi.

14:52 Saul yasami boyunca Filistliler'le kiyasiya savasti. Nerede yigit, güçlü birini görse kendi ordusuna katti.

 1 Samuel

15:1 Samuel Saula söyle dedi: ‹‹RAB seni kendi halki Israilin Krali olarak meshetmek için beni gönderdi. Simdi RABbin sözlerine kulak ver.

15:2 Her Seye Egemen RAB diyor ki, ‹Israillilere yaptiklari kötülükten ötürü Amaleklileri cezalandiracagim. Çünkü Misirdan çikan Israillilere karsi koydular.

15:3 Simdi git, Amaleklilere saldir. Onlara ait her seyi tümüyle yok et, hiçbir seyi esirgeme. Kadin erkek, çoluk çocuk, öküz, koyun, deve, esek hepsini öldür.› ›› bir daha alinmamak üzere RABbe adamak anlamini içerir. Ibranicede ayni ifade 8. ve 21. ayetlerde de geçer.

15:4 Bunun üzerine Saul askerlerini toplayip Telaim Kentinde saydi. Iki yüz bin yaya askerin yanisira Yahudalilardan da on bin kisi vardi.

15:5 Saul Amalek Kentine varip vadide pusu kurdu.

15:6 Sonra Kenlilere su uyariyi gönderdi: ‹‹Haydi gidin, Amaleklileri birakin; öyle ki, sizi de onlarla birlikte yok etmeyeyim. Çünkü siz Misirdan çikan Israil halkina iyilik ettiniz.›› Bunun üzerine Kenliler Amaleklilerden ayrildilar.

15:7 Saul Haviladan Misirin dogusundaki Sura dek Amaleklileri yenilgiye ugratti.

15:8 Amalek Krali Agaki sag olarak yakaladi. Halkinin tümünü de kiliçtan geçirdi.

15:9 Ne var ki, Saul ile adamlari Agaki ve en iyi koyunlari, sigirlari, besili danalari, kuzulari -iyi olan ne varsa hepsini- esirgediler. Bunlari tümüyle yok etmek istemediler. Ancak degersiz ve zayif ne varsa hepsini yok ettiler.

15:10 RAB Samuele söyle seslendi:

15:11 ‹‹Saulu kral yaptigima pismanim. Beni izlemekten vazgeçti. Buyruklarimi yerine getirmedi.›› Samuel öfkelendi ve bütün geceyi RABbe yakarmakla geçirdi.

15:12 Ertesi sabah Samuel Saulla görüsmek için erkenden kalkti. Saulun Karmel Kentine gittigini, orada kendisine bir anit diktikten sonra asagi inip Gilgala döndügünü ögrendi.

15:13 Saul kendisine gelen Samuele, ‹‹RAB seni kutsasin! Ben RABbin buyrugunu yerine getirdim›› dedi.

15:14 Samuel, ‹‹Öyleyse nedir kulagima gelen bu koyun melemesi? Nedir bu duydugum sigir bögürmesi?›› diye sordu.

15:15 Saul söyle yanitladi: ‹‹Halk bunlari Amaleklilerden getirdi. Tanrin RABbe kurban sunmak üzere davarlarin, sigirlarin en iyilerini esirgediler. Ama geri kalanlari tümüyle yok ettik.››

15:16 Samuel, ‹‹Dur da bu gece RABbin bana neler söyledigini sana bildireyim›› dedi. Saul, ‹‹Söyle›› diye karsilik verdi.

15:17 Samuel konusmasini söyle sürdürdü: ‹‹Kendini önemsiz saydigin halde, sen Israil oymaklarinin önderi olmadin mi? RAB seni Israile kral meshetti.

15:18 RAB seni bir göreve gönderip, ‹Git, o günahli Amaleklileri tümüyle yok et; hepsini ortadan kaldirincaya dek onlarla savas› dedi.

15:19 Öyleyse neden RABbin sözüne kulak asmadin? Neden yagmalanan mallara saldirarak RABbin gözünde kötü olani yaptin?››

15:20 Saul, ‹‹Ama ben RABbin sözüne kulak verdim!›› diye yanitladi, ‹‹RABbin beni gönderdigi yere gittim. Amaleklileri tümüyle yok ettim, Amalek Krali Agaki da buraya getirdim.

15:21 Ne var ki askerler, Gilgalda Tanrin RABbe kurban sunmak üzere yagmalanmis bazi mallari, yok edilmeye adanmis en iyi davarlarla sigirlari aldilar.››

15:22 Samuel söyle karsilik verdi: ‹‹RAB kendi sözünün dinlenmesinden hoslandigi kadar Yakmalik sunulardan, kurbanlardan hoslanir mi? Iste söz dinlemek kurbandan, Sözü önemsemek de koçlarin yaglarindan daha iyidir.

15:23 Çünkü baskaldirma, falcilik kadar günahtir Ve dikbaslilik, putperestlikfç kadar kötüdür. Sen RABbin buyrugunu reddettigin için, RAB de senin kral olmani reddetti.›› danismak››.

15:24 Bunun üzerine Saul, ‹‹Günah isledim! Evet, RABbin buyrugunu da, senin sözlerini de çignedim›› dedi, ‹‹Halktan korktugum için onlarin sözünü dinledim.

15:25 Ama simdi yalvaririm, günahimi bagisla ve benimle birlikte dön ki, RABbe tapinayim.››

15:26 Samuel, ‹‹Seninle dönmem›› dedi, ‹‹Çünkü sen RABbin buyrugunu reddettin, RAB de Israil Krali olmani reddetti!››

15:27 Samuel dönüp gitmeye davraninca, Saul onun cüppesinin etegini tuttu. Cüppe yirtildi.

15:28 Samuel, ‹‹Bugün RAB Israil Kralligini elinden aldi ve senden daha iyi birine verdi›› dedi,

15:29 ‹‹Israilin yüce Tanrisi yalan söylemez, düsüncesini de degistirmez. Çünkü O insan degil ki, düsüncesini degistirsin.››

15:30 Saul, ‹‹Günah isledim!›› dedi, ‹‹Ama ne olur halkimin ileri gelenleri ve Israilliler karsisinda beni onurlandir. Tanrin RABbe tapinmam için benimle dön.››

15:31 Böylece Samuel Saulla birlikte geri döndü ve Saul RABbe tapindi.

15:32 Samuel, ‹‹Amalek Krali Agaki bana getirin›› diye buyurdu. Agak güvenle geldi. Çünkü, ‹‹Ölüm tehlikesi kesinlikle geçti›› diye düsünüyordu.

15:33 Ama Samuel, ‹‹Kilicin kadinlari nasil çocuksuz biraktiysa Senin annen de kadinlar arasinda Çocuksuz birakilacak››

15:34 Samuel Ramaya, Saul da Givadaki evine gitti.

15:35 Samuel ölümüne dek Saul'u bir daha görmediyse de, onun için üzüldü. RAB de Saul'u Israil Krali yaptigina pismandi. Givasi'ndaki››.

 1 Samuel

16:1 RAB Samuele, ‹‹Ben Saulun Israil Krali olmasini reddettim diye sen daha ne zamana dek onun için üzüleceksin?›› dedi, ‹‹Yag boynuzunu yagla doldurup yola çik. Seni Beytlehemli Isayin evine gönderiyorum. Çünkü onun ogullarindan birini kral seçtim.››

16:2 Samuel, ‹‹Nasil gidebilirim? Saul bunu duyarsa beni öldürür!›› dedi. RAB söyle yanitladi: ‹‹Yanina bir düve al ve, ‹RABbe kurban sunmak için geldim› de.

16:3 Isayi kurban törenine çagir. O zaman ne yapman gerektigini ben sana bildirecegim. Sana belirtecegim kisiyi benim adima kral olarak meshedeceksin.››

16:4 Samuel RABbin sözüne uyarak Beytlehem Kentine gitti. Kentin ileri gelenleri onu titreyerek karsiladilar ve, ‹‹Baris için mi geldin?›› diye sordular.

16:5 Samuel, ‹‹Evet, baris için›› diye yanitladi, ‹‹RABbe kurban sunmaya geldim. Kendinizi kutsayip benimle birlikte kurban törenine gelin.›› Sonra Isay ile ogullarini kutsayip kurban törenine çagirdi.

16:6 Isay ile ogullari gelince Samuel Eliavi gördü ve, ‹‹Gerçekten RABbin önünde duran bu adam Onun meshettigi kisidir›› diye düsündü.

16:7 Ama RAB Samuele, ‹‹Onun yakisikli ve uzun boylu olduguna bakma›› dedi, ‹‹Ben onu reddettim. Çünkü RAB insanin gördügü gibi görmez; insan dis görünüse, RAB ise yürege bakar.››

16:8 Isay, oglu Avinadavi çagirip Samuelin önünden geçirdi. Ama Samuel, ‹‹RAB bunu da seçmedi›› dedi.

16:9 Bunun üzerine Isay Sammayi da geçirdi. Samuel yine, ‹‹RAB bunu da seçmedi›› dedi.

16:10 Böylece Isay yedi oglunu da Samuelin önünden geçirdi. Ama Samuel, ‹‹RAB bunlardan hiçbirini seçmedi›› dedi.

16:11 Sonra Isaya, ‹‹Ogullarinin hepsi bunlar mi?›› diye sordu. Isay, ‹‹Bir de en küçügü var›› dedi, ‹‹Sürüyü güdüyor.›› Samuel, ‹‹Birini gönder de onu getirsin›› dedi, ‹‹O buraya gelmeden yemege oturmayacagiz.››

16:12 Isay birini gönderip oglunu getirtti. Çocuk kizil saçli, yakisikli, gözleri piril piril bir delikanliydi. RAB Samuele, ‹‹Kalk, onu meshet. Seçtigim kisi odur›› dedi.

16:13 Samuel yag boynuzunu alip kardeslerinin önünde çocugu meshetti. O günden baslayarak RABbin Ruhu Davutun üzerine güçlü bir biçimde indi. Bundan sonra Samuel kalkip Ramaya döndü.

16:14 Bu siralarda RABbin Ruhu Sauldan ayrilmisti. RABbin gönderdigi kötü bir ruh ona sikinti çektiriyordu.

16:15 Hizmetkârlari Saula, ‹‹Bak, Tanrinin gönderdigi kötü bir ruh sana sikinti çektiriyor›› dediler,

16:16 ‹‹Efendimiz, biz hizmetkârlarina buyruk ver, iyi lir çalan birini bulalim. Öyle ki, Tanrinin gönderdigi kötü ruh üzerine gelince, o lir çalar, sen de rahatlarsin.››

16:17 Saul hizmetkârlarina, ‹‹Iyi lir çalan birini bulup bana getirin›› diye buyurdu.

16:18 Hizmetkârlardan biri, ‹‹Beytlehemli Isayin ogullarindan birini gördüm›› dedi, ‹‹Iyi lir çalar. Üstelik yürekli, güçlü bir savasçidir; akillica konusur, yakisiklidir. RAB de onunladir.››

16:19 Bunun üzerine Saul Isaya ulaklar göndererek, ‹‹Sürüyü güden oglun Davutu bana gönder›› dedi.

16:20 Isay ekmek yüklü bir esek, bir tulum sarap, bir de oglak alip oglu Davutla birlikte Saula gönderdi.

16:21 Davut Saulun yanina varip onun hizmetine girdi. Saul Davutu çok sevdi ve ona silahlarini tasima görevini verdi.

16:22 Saul Isaya su haberi gönderdi: ‹‹Izin ver de Davut hizmetimde kalsin; ondan hosnudum.››

16:23 O günden sonra, Tanri'nin gönderdigi kötü ruh ne zaman Saul'un üzerine gelse, Davut liri alip çalar, Saul rahatlayip kendine gelirdi. Kötü ruh da ondan uzaklasirdi.

 1 Samuel

17:1 Savasmak üzere ordularini bir araya getiren Filistliler, Yahudanin Soko Kentinde toplandilar. Soko ile Azeka Kenti arasindaki Efes-Dammimde ordugah kurdular.

17:2 Saul ile Israilliler de toplandilar. Ela Vadisinde ordugah kurup Filistlilere karsi savas düzeni aldilar.

17:3 Filistliler tepenin bir yaninda, Israilliler de karsi tepede yerlerini aldi. Aralarinda vadi vardi.

17:4 Filist ordugahindan Gatli Golyat adinda usta bir dövüsçü ortaya çikti. Boyu alti arsin bir karisti.

17:5 Basina tunç migfer takmis, pullu bir zirh kusanmisti. Tunç zirhin agirligi bes bin sekeldi.

17:6 Baldirlari zirhlarla korunmustu. Omuzlari arasinda tunç bir pala asiliydi.

17:7 Mizraginin sapi dokumaci tezgahinin sirigi gibiydi. Mizragin demir basinin agirligi alti yüz sekeldi. Golyatin önüsira kalkanini tasiyan bir adam yürüyordu.

17:8 Golyat durup Israil ordusuna, ‹‹Neden savas düzeni aldiniz?›› diye haykirdi, ‹‹Ben Filistliyim, sizse Saulun kölelerisiniz. Aranizdan karsima çikacak birini seçin.

17:9 Dövüste beni yenip öldürebilirse, biz sizin köleniz oluruz. Ama ben üstün gelip onu yok edebilirsem, siz bizim kölemiz olur, bize kulluk edersiniz.››

17:10 Filistli Golyat konusmasini söyle sürdürdü: ‹‹Bugün Israil ordusuna meydan okuyorum! Benimle dövüsecek birini çikarin karsima!››

17:11 Filistlinin bu sözlerini duyunca, Saul da Israilliler de çok korkup dehset içinde kaldilar.

17:12 Davut Yahudanin Beytlehem Kentinden Efratli Isay adinda bir adamin ogluydu. Isayin sekiz oglu vardi. Saulun kralligi döneminde Isayin yasi oldukça ilerlemisti.

17:13 Isayin üç büyük oglu Saulla birlikte savasa katilmisti. Savasa giden en büyük oglunun adi Eliav, ikincisinin adi Avinadav, üçüncüsünün adiysa Sammaydi.

17:14 Davut en küçükleriydi. Üç büyük ogul Saulun yanindaydi.

17:15 Davut ise babasinin sürüsüne bakmak için Saulun yanindan ayrilip Beytleheme gider gelirdi.

17:16 Filistli Golyat kirk gün boyunca sabah aksam ortaya çikip meydan okudu.

17:17 Bir gün Isay, oglu Davuta söyle dedi: ‹‹Kardeslerin için su kavrulmus bir efa bugdayla on somun ekmegi al, çabucak ordugaha, kardeslerinin yanina git.

17:18 Su on parça peyniri de birlik komutanina götür. Kardeslerinin ne durumda oldugunu ögren ve iyi olduklarina iliskin bir belirti getir.

17:19 Kardeslerin Saul ve öbür Israillilerle birlikte Ela Vadisinde Filistlilere karsi savasiyorlar.››

17:20 Ertesi sabah Davut erkenden kalkti. Sürüyü bir çobana birakti. Isayin buyurdugu gibi erzagi alip yola koyuldu. Ordugaha vardigi sirada askerler savas naralari atarak savas düzenine giriyorlardi.

17:21 Israillilerle Filistliler karsi karsiya savas düzeni almislardi.

17:22 Davut getirdiklerini levazim görevlisine birakip cepheye kostu; kardeslerinin yanina varip onlari selamladi.

17:23 Davut onlarla konusurken, Gatli Filistli, Golyat adindaki dövüsçü Filist cephesinden ileri çikarak daha önce yaptigi gibi meydan okudu. Davut bunu duydu.

17:24 Israilliler Golyati görünce büyük korkuyla önünden kaçistilar.

17:25 Birbirlerine, ‹‹Israile meydan okumak için ortaya çikan su adami görüyorsunuz ya!›› diyorlardi, ‹‹Kral onu öldürene büyük bir armaganin yanisira kizini da verecek. Babasinin ailesini de Israile vergi ödemekten muaf tutacak.››

17:26 Davut yanindakilere, ‹‹Bu Filistliyi öldürüp Israilden bu utanci kaldiracak kisiye ne verilecek?›› diye sordu, ‹‹Bu sünnetsiz Filistli kim oluyor da yasayan Tanrinin ordusuna meydan okuyor?››

17:27 Adamlar daha önce verilmis olan söze göre Golyati öldürecek kisiye neler verilecegini anlattilar.

17:28 Agabeyi Eliav Davutun adamlarla konustugunu duyunca öfkelendi. ‹‹Ne isin var burada?›› dedi, ‹‹Çöldeki üç bes koyunu kime biraktin? Ne kadar kendini begenmis ve ne kadar kötü yürekli oldugunu biliyorum. Sadece savasi görmeye geldin.››

17:29 Davut, ‹‹Ne yaptim ki?›› dedi, ‹‹Bir soru sordum, o kadar.››

17:30 Sonra baska birine dönüp ayni soruyu sordu. Adamlar öncekine benzer bir yanit verdiler.

17:31 Davutun söylediklerini duyanlar Saula ilettiler. Saul onu çagirtti.

17:32 Davut Saula, ‹‹Bu Filistli yüzünden kimse yilmasin! Ben kulun gidip onunla dövüsecegim!›› dedi.

17:33 Saul, ‹‹Sen bu Filistliyle dövüsemezsin›› dedi, ‹‹Çünkü daha gençsin, o ise gençliginden beri savasçidir.››

17:34 Ama Davut, ‹‹Kulun babasinin sürüsünü güder›› diye karsilik verdi, ‹‹Bir aslan ya da ayi gelip sürüden bir kuzu kaçirinca,

17:35 pesinden gidip ona saldirir, kuzuyu agzindan kurtaririm. Eger aslan ya da ayi üzerime gelirse, bogazindan tuttugum gibi vurur öldürürüm.

17:36 Kulun, aslan da ayi da öldürmüstür. Bu sünnetsiz Filistli de onlar gibi olacak. Çünkü yasayan Tanrinin ordusuna meydan okudu.

17:37 Beni aslanin, ayinin pençesinden kurtaran RAB, bu Filistlinin elinden de kurtaracaktir.›› Saul, ‹‹Öyleyse git, RAB seninle birlikte olsun›› dedi.

17:38 Sonra kendi giysilerini Davuta verdi; basina tunç migfer takti, ona bir zirh giydirdi.

17:39 Davut giysilerinin üzerine kilicini kusanip yürümeye çalisti. Çünkü bu giysilere alisik degildi. Saula, ‹‹Bunlarla yürüyemiyorum›› dedi, ‹‹Çünkü alisik degilim.›› Sonra giysileri üzerinden çikardi.

17:40 Degnegini alip dereden bes çakil tasi seçti. Bunlari çoban dagarciginin cebine koyduktan sonra sapanini alip Filistli Golyata dogru ilerledi.

17:41 Filistli de, önünde kalkan tasiyicisi, Davuta dogru ilerliyordu.

17:42 Davutu tepeden tirnaga süzdü. Kizil saçli, yakisikli bir genç oldugu için onu küçümsedi.

17:43 ‹‹Ben köpek miyim ki, üzerime degnekle geliyorsun?›› diyerek kendi ilahlarinin adiyla Davutu lanetledi.

17:44 ‹‹Bana gelsene! Bedenini gökteki kuslara ve kirdaki hayvanlara yem edecegim!›› dedi.

17:45 Davut, ‹‹Sen kiliçla, mizrakla, palayla üzerime geliyorsun›› diye karsilik verdi, ‹‹Bense meydan okudugun Israil ordusunun Tanrisi, Her Seye Egemen RABbin adiyla senin üzerine geliyorum.

17:46 Bugün RAB seni elime teslim edecek. Seni vurup basini gövdenden ayiracagim. Bugün Filistli askerlerin leslerini gökteki kuslarla yerdeki hayvanlara yem edecegim. Böylece bütün dünya Israilde Tanrinin var oldugunu anlayacak.

17:47 Bütün bu topluluk RABbin kiliçla, mizrakla kurtarmadigini anlayacak. Çünkü savas zaten RABbindir! O sizi elimize teslim edecek.››

17:48 Golyat saldirmak amaciyla Davuta dogru ilerledi. Davut da onunla dövüsmek üzere hemen Filist cephesine dogru kostu.

17:49 Elini dagarcigina sokup bir tas çikardi, sapanla firlatti. Tas Filistlinin alnina çarpip saplandi. Filistli yüzükoyun yere düstü.

17:50 Böylece Davut Filistli Golyati sapan ve tasla yendi. Elinde kiliç olmaksizin onu yere serdi.

17:51 Sonra kosup üzerine çikti. Golyatin kilicini tutup kinindan çektigi gibi onu öldürdü ve basini kesti. Kahraman Golyatin öldügünü gören Filistliler kaçtilar.

17:52 Israillilerle Yahudalilar kalkip Gatinfi girisine ve Ekron kapilarina kadar nara atarak onlari kovaladilar. Filistlilerin ölüleri Gata, Ekrona kadar Saarayim yolunda yerlere serildi.

17:53 Filistlileri kovaladiktan sonra geri dönen Israilliler Filist ordugahini yagmaladilar.

17:54 Davut Filistli Golyatin basini alip Yerusalime götürdü, silahlarini da kendi çadirina koydu.

17:55 Saul, Davutun Golyatla dövüsmeye çiktigini görünce, ordu komutani Avnere, ‹‹Ey Avner, kimin oglu bu genç?›› diye sormustu. Avner de, ‹‹Yasamin hakki için, ey kral, bilmiyorum›› diye yanitlamisti.

17:56 Kral Saul, ‹‹Bu gencin kimin oglu oldugunu ögren›› diye buyurmustu.

17:57 Davut Golyati öldürüp ordugaha döner dönmez, Avner onu alip Saula götürdü. Golyatin kesik basi Davutun elindeydi.

17:58 Saul, ‹‹Kimin oglusun, delikanli?›› diye sordu. Davut, ‹‹Kulun Beytlehemli Isay'in ogluyum›› diye karsilik verdi.

 1 Samuel

18:1 Saulla Davutun konusmasi sona erdiginde, Saul oglu Yonatanin yüregi Davuta baglandi. Yonatan onu cani gibi sevdi.

18:2 O günden sonra Saul Davutu yaninda tuttu ve babasinin evine dönmesine izin vermedi.

18:3 Yonatan, Davuta besledigi derin sevgiden ötürü, onunla bir dostluk antlasmasi yapti.

18:4 Üzerinden kaftanini çikarip zirhi, kilici, yayi ve kusagiyla birlikte Davuta verdi.

18:5 Davut Saulun kendisini gönderdigi her yere gitti ve basarili oldu. Bu yüzden Saul ona ordusunda üstün bir rütbe verdi. Bu olay bütün halki, Saulun görevlilerini bile hosnut etti.

18:6 Davutun Filistli Golyati öldürmesinden sonra, askerler geri dönerken, Israilin bütün kentlerinden gelen kadinlar, tef ve çesitli çalgilar çalarak, sevinçli ezgiler söyleyip oynayarak Kral Saulu karsilamaya çiktilar.

18:7 Bir yandan oynuyor, bir yandan da su ezgiyi söylüyorlardi: ‹‹Saul binlercesini öldürdü, Davutsa on binlercesini.››

18:8 Bu sözlere gücenen Saul çok öfkelendi. ‹‹Davuta on binlercesini, banaysa ancak binlercesini verdiler. Artik kral olmaktan baska onun ne eksigi kaldi ki?›› diye düsündü.

18:9 Böylece o günden sonra Saul Davutu kiskanmaya basladi.

18:10 Ertesi gün Tanrinin gönderdigi kötü bir ruh Saulun üzerine güçlü bir biçimde indi. Saul evinde sayiklamaya basladi. Davut her zamanki gibi yine lir çaliyordu. Saulun elinde bir mizrak vardi.

18:11 ‹‹Davutu vurup duvara çakacagim›› diye düsünerek mizragi ona firlatti. Ama Davut iki kez ondan kurtuldu.

18:12 Saul Davuttan korkuyordu. Çünkü RAB Davutlaydi, oysa kendisinden ayrilmisti.

18:13 Bu yüzden Saul Davutu yanindan uzaklastirdi. Onu bin kisilik birlige komutan atadi. Davut askerlere öncülük yapiyordu.

18:14 RAB onunla birlikte oldugundan, yaptigi her iste basariliydi.

18:15 Davutun büyük basarisini gördükçe Saulun korkusu daha da artiyordu.

18:16 Ne var ki, bütün Israil ve Yahuda halki Davutu seviyordu; çünkü Davut onlara öncülük ediyordu.

18:17 Saul Davuta, ‹‹Iste büyük kizim Merav›› dedi, ‹‹Onu sana es olarak verecegim. Yalniz hatirim için yigitçe davran ve RABbin savaslarini sürdür.›› Çünkü, ‹‹Davutun ölümü benim elimden degil, Filistlilerin elinden olsun›› diye düsünüyordu.

18:18 Davut, ‹‹Ben kim oluyorum, Israilde ailem ve babamin oymagi ne ki, krala damat olayim?›› diye karsilik verdi.

18:19 Ne var ki, Saulun kizi Meravin Davuta verilecegi zaman geldiginde, kiz Davut yerine Meholali Adriele es olarak verildi.

18:20 Bu arada Saulun öbür kizi Mikal Davuta gönül vermisti. Bunu duyan Saul sevindi.

18:21 ‹‹Davuta Mikali veririm›› diye düsündü, ‹‹Öyle ki, Mikal Davutu tuzaga düsürür; Filistliler de onu öldürür.›› Davuta, ‹‹Bugün damadim olmak için yine firsatin var›› dedi.

18:22 Sonra görevlilerine, Davuta gizlice sunlari söylemelerini buyurdu: ‹‹Bak, kral senden hosnut, bütün görevlileri de seni seviyor. Kralin damadi olmanin zamani geldi.››

18:23 Saulun görevlileri bu sözleri Davuta ilettiler. Davut, ‹‹Yoksul ve önemsiz biriyken kralin damadi olmak sizce küçük bir sey mi?›› diye karsilik verdi.

18:24 Görevliler Davutun dediklerini Saula bildirdiler.

18:25 Saul söyle buyurdu: ‹‹Davuta deyin ki, ‹Kral düsmanlarindan öç almak için baslik parasi olarak yüz Filistlinin sünnet derisinden baska bir sey istemiyor.› ›› Davutun Filistlilerin eline düsüp ölecegini tasarliyordu.

18:26 Görevliler Saulun söylediklerini Davuta ilettiler. Davut, kralin damadi olacagina sevindi. Taninan süre dolmadan

18:27 Davutla adamlari gidip iki yüz Filistli öldürdüler. Kralin damadi olabilmek için Davut, öldürülen Filistlilerin sünnet derilerini tam tamina getirip krala sundu. Saul da buna karsilik kizi Mikali es olarak ona verdi.

18:28 Saul, RABbin Davutla birlikte oldugunu ve kizi Mikalin onu sevdigini apaçik gördü.

18:29 Bu yüzden Davuttan daha çok korktu ve yasami boyunca ona düsmanlik besledi.

18:30 Filistli komutanlar saldirdikça Davut Saul'un öbür komutanlarindan daha basarili oluyordu. Bu yüzden büyük bir üne kavustu.

 1 Samuel

19:1 Saul, oglu Yonatana ve bütün görevlilerine Davutu öldürmeleri için buyruk verdi. Ama Davutu çok seven Yonatan ona, ‹‹Babam Saul seni öldürmek için firsat kolluyor›› diye haber verdi, ‹‹Lütfen yarin sabah dikkatli ol; gizlenebilecegin bir yere gidip saklan.

19:3 Ben de saklandigin tarlaya gidip babamin yaninda duracagim ve onunla senin hakkinda konusacagim. Bir sey ögrenirsem, sana bildiririm.››

19:4 Yonatan babasi Saula Davutu överek sunlari söyledi: ‹‹Kral kulu Davuta haksizlik etmesin. Çünkü o sana hiç haksizlik etmedi ve yaptigi her seyde sana büyük yarari dokundu.

19:5 Yasamini tehlikeye atarak Filistliyi öldürdü. RAB de bütün Israili büyük bir zafere ulastirdi. Sen de bunu görüp sevindin. Öyleyse neden Davutu yok yere öldürerek suçsuz birine haksizlik edesin?››

19:6 Saul Yonatanin söylediklerinden etkilenerek ant içti: ‹‹Yasayan RABbin adiyla derim ki, Davut öldürülmeyecektir.››

19:7 Bunun üzerine Yonatan Davutu çagirip ona her seyi anlatti. Sonra Davutu Saulun yanina getirdi. Davut da önceden oldugu gibi kralin hizmetine girdi.

19:8 Savas yine patlak verdi. Davut gidip Filistlilere karsi savasti. Onlari öyle büyük bir bozguna ugratti ki, önünden kaçtilar.

19:9 Bir gün Saul, mizragi elinde evinde oturuyor, Davut da lir çaliyordu. Derken RABbin gönderdigi kötü bir ruh Saulu yakaladi.

19:10 Saul mizragiyla Davutu duvara çakmaya çalisti. Ancak Davut yana kaçinca Saulun mizragi duvara saplandi. O gece Davut kaçip kurtuldu.

19:11 Saul, Davutu gözetlemeleri, ertesi sabah da öldürmeleri için evine ulaklar gönderdi. Ama karisi Mikal Davuta, ‹‹Bu gece kaçip kurtulamazsan, yarin öldürüleceksin›› dedi.

19:12 Sonra Davutu pencereden asagiya indirdi. Böylece Davut kaçip kurtuldu.

19:13 Mikal aile putunu alip yataga koydu, üstüne yorgani örttü, bas tarafina da keçi kilindan bir yastik yerlestirdi.

19:14 Saulun gönderdigi ulaklar Davutu yakalamaya geldiginde, Mikal, ‹‹Davut hasta›› dedi.

19:15 Saul Davutu görmeleri için ulaklari yeniden göndererek, ‹‹Onu yatagiyla buraya getirin de öldüreyim›› diye buyurdu.

19:16 Ulaklar eve girince, yatakta basinda keçi kilindan yastik olan putu gördüler.

19:17 Saul Mikala ‹‹Neden beni böyle kandirip düsmanimin kaçmasini sagladin?›› diye sordu. Mikal, ‹‹Davut bana, ‹Birak beni gideyim, yoksa seni öldürürüm› dedi›› diye yanitladi.

19:18 Kaçip kurtulan Davut, Ramada yasayan Samuelin yanina gitti. Saulun kendisine bütün yaptiklarini ona anlatti. Sonra Samuelle birlikte Nayot Mahallesine gidip orada kaldi.

19:19 Davutun Ramanin Nayot Mahallesinde oldugu haberi Saula ulastirildi.

19:20 Bunun üzerine Saul Davutu yakalamalari için ulaklarini oraya gönderdi. Ulaklar Samuelin önderliginde bir peygamber toplulugunun oynayip costugunu gördüler. Iste o zaman Tanrinin Ruhu Saulun ulaklarinin üzerine indi. Onlar da oynayip cosmaya basladilar.

19:21 Saul olup bitenleri duyunca, baska ulaklar gönderdi. Onlar da oynayip costular. Saulun üçüncü kez gönderdigi ulaklar da öncekiler gibi yapti.

19:22 Sonunda Saul kendisi Ramaya dogru yola çikti. Sekudaki büyük sarnica varinca, ‹‹Samuelle Davut neredeler?›› diye sordu. Biri, ‹‹Ramanin Nayot Mahallesinde›› dedi.

19:23 Saul Ramadaki Nayota dogru ilerlerken, Tanrinin Ruhu onun üzerine de indi. Nayota varincaya dek yol boyunca oynayip costu.

19:24 Giysilerini de çikarip Samuel'in önünde oynayip costu. Bütün gün ve gece çiplak yatti. Halkin, ‹‹Saul da mi peygamber oldu?›› demesi bundandir. ‹‹Peygamberlik etmek›› sözcügünden türemistir.

 1 Samuel

20:1 Davut Ramanin Nayot Mahallesinden kaçtiktan sonra Yonatana gitti. Ona, ‹‹Ne yaptim? Suçum ne?›› diye sordu, ‹‹Babana karsi ne günah isledim ki, beni öldürmek istiyor?››

20:2 Yonatan, ‹‹Bu senden uzak olsun, ölmeyeceksin!›› diye yanitladi, ‹‹Babam bana bildirmeden ister büyük, ister küçük olsun hiçbir is yapmaz. Neden bunu benden gizlesin? Olmaz öyle sey!››

20:3 Ancak Davut ant içerek, ‹‹Senin beni sevdigini baban çok iyi biliyor›› diye yanitladi, ‹‹ ‹Yonatan ne yapacagimi bilmemeli, yoksa üzülür› diye düsünmüstür. RABbin ve senin yasamin hakki için derim ki, ölüm ile aramda yalniz bir adim var.››

20:4 Yonatan Davuta, ‹‹Ne dilersen dile, senin için yaparim›› diye karsilik verdi.

20:5 Davut Yonatana, ‹‹Bak, yarin Yeni Ay Töreni›› dedi, ‹‹Kralla birlikte yemege oturmam gerekir. Ama izin ver, ertesi günün aksamina dek tarlada gizleneyim.

20:6 Eger baban yoklugumu sezerse ona, ‹Davut aceleyle kendi kenti Beytleheme gitmek için benden israrla izin istedi; orada bütün ailenin yillik kurban töreni var› dersin.

20:7 Baban, ‹Iyi› derse, kulun güvenlikte demektir. Ama öfkelenirse, bil ki, bana kötülük yapmaya karar vermistir.

20:8 Sana gelince, bana yardim et; çünkü RABbin önünde benimle antlasma yaptin. Suçluysam, beni sen öldür! Neden beni babana teslim edesin?››

20:9 Yonatan, ‹‹Olmaz öyle sey!›› diye yanitladi, ‹‹Babamin sana kötülük yapmaya karar verdigini bilsem, sana söylemez miydim?››

20:10 Davut, ‹‹Baban sana sert bir karsilik verirse, kim bana bildirecek?›› diye sordu.

20:11 Yonatan, ‹‹Gel, tarlaya gidelim›› dedi. Böylece ikisi tarlaya gittiler.

20:12 Yonatan Davutla konusmasini sürdürdü: ‹‹Israilin Tanrisi RAB tanik olsun! Yarin ya da öbür gün bu saate kadar babamin ne düsündügünü arastiracagim. Babamin sana karsi tutumu olumluysa, sana haber gönderecegim.

20:13 Ama babam seni öldürmeyi tasarliyorsa, bunu sana bildirip güvenlik içinde gitmeni saglamazsam, RAB bana aynisini, hatta daha kötüsünü yapsin! RAB önceden babamla oldugu gibi seninle de birlikte olsun!

20:14 Ama sen yasamim boyunca RABbin iyiligini bana göster ki ölmeyeyim.

20:15 RAB Davutun bütün düsmanlarini yeryüzünden yok edecegi zaman bile, sen soyuma iyiliklerini sonsuza dek esirgeme.››

20:16 Böylece Yonatan Davut soyuyla bir antlasma yapti ve, ‹‹RAB Davutun düsmanlarini cezalandirsin›› dedi.

20:17 Davuta besledigi sevgiden ötürü Yonatan ona bir daha ant içirtti. Çünkü onu cani kadar seviyordu.

20:18 Yonatan Davuta, ‹‹Yarin Yeni Ay Töreni›› dedi, ‹‹Yerin bos kalacagindan, yoklugun anlasilacak.

20:19 Öbür gün, geçen sefer gizlendigin yere çabucak git. Ezel Tasinin yaninda bekle.

20:20 Ben hedefe atar gibi tasin bir yanina üç ok atacagim.

20:21 Sonra hizmetkârimi gönderip, ‹Git oklari bul› diye buyruk verecegim. Eger özellikle ona, ‹Bak, oklar senin bu yaninda, onlari alip buraya getir› dersem, gel. Yasayan RABbin adiyla derim ki, güvenliktesin, tehlike yok.

20:22 Ama hizmetkâra, ‹Bak, oklar ötende› dersem, git; çünkü RAB seni uzaklastirmistir.

20:23 Birbirimizle yaptigimiz antlasmaya gelince, RAB sonsuza dek seninle benim aramda tanik olsun.››

20:24 Böylece Davut tarlada gizlendi. Yeni Ay Töreni baslayinca, Kral Saul gelip yemege oturdu.

20:25 Her zamanki gibi duvarin yanindaki yerine oturmustu. Yonatan karsisinda, Avner de yaninda yerlerini aldilar. Davutun yeriyse bos kaldi.

20:26 Ama Saul o gün bir sey söylemedi. ‹‹Davutun basina birsey gelmis olmali. Dinsel açidan kirli olsa gerek, evet dinsel açidan temiz degildir›› diye düsündü.

20:27 Ertesi gün, ayin ikinci günü, Davutun yeri yine bostu. Bunun üzerine Saul, oglu Yonatana, ‹‹Isayin oglu neden dün de, bugün de yemege gelmedi?›› diye sordu. kalkti››.

20:28 Yonatan, ‹‹Davut Beytleheme gitmek için benden israrla izin istedi›› diye karsilik verdi,

20:29 ‹‹ ‹Lütfen izin ver. Çünkü ailemizin kentte bir kurbani var, agabeyim orada bulunmami buyurdu. Gözünde lütuf bulduysam gidip kardeslerimi göreyim› dedi. Iste bu yüzden kralin sofrasina gelemedi.››

20:30 Saul Yonatana öfkelenerek, ‹‹Seni sapik ve dikbasli kadinin oglu!›› diye bagirdi, ‹‹Isayin oglunu destekledigini bilmiyor muyum? Bu kendin için de, seni doguran annen için de utanç verici.

20:31 Çünkü Isayin oglu yeryüzünde yasadikça ne sen güvenlikte olabilirsin, ne de kralligin. Simdi adam gönder, onu bana getir. O ölmeli!››

20:32 Yonatan babasi Saula, ‹‹Neden ölmeli? Ne yapti ki?›› diye karsilik verdi.

20:33 Ama Saul Yonatani öldürmek amaciyla mizragini ona firlatti. Böylece Yonatan babasinin Davutu öldürmeye kararli oldugunu anladi.

20:34 Büyük bir öfkeyle sofradan kalkti ve ayin ikinci günü hiç yemek yemedi. Babasinin Davutu böyle asagilamasina üzüldü.

20:35 Sabahleyin Yonatan Davutla bulusmak üzere tarlaya gitti. Yanina bir usak almisti.

20:36 Usaga, ‹‹Haydi kos, atacagim oklari bul›› dedi. Usak kosarken, Yonatan onun ötesine bir ok atti.

20:37 Usak Yonatanin attigi okun düstügü yere varinca, Yonatan, ‹‹Ok ötende!›› diye seslendi,

20:38 ‹‹Çabuk ol! Kos, yerinde durma!›› Yonatanin usagi oku alip efendisine getirdi.

20:39 Olup bitenden habersizdi. Olanlari yalniz Yonatanla Davut biliyordu.

20:40 Yonatan, silahlarini yanindaki usaga vererek, ‹‹Al bunlari kente götür›› dedi.

20:41 Usak gider gitmez, Davut tasin güney yanindan ayaga kalkti ve yüzüstü yere kapanarak üç kez egildi. Iki arkadas birbirlerini öpüp agladilar; ancak Davut daha çok agladi.

20:42 Yonatan, ‹‹Esenlikle yoluna git›› dedi, ‹‹Ikimiz RAB'bin adiyla ant içmistik. RAB seninle benim aramda ve soylarimiz arasinda sonsuza dek tanik olsun.›› Bundan sonra Davut yoluna gitti. Yonatan da kente döndü.

 1 Samuel

21:1 Davut Nov Kentine, Kâhin Ahimelekin yanina gitti. Ahimelek titreyerek Davutu karsilamaya çikti. ‹‹Neden yalnizsin? Neden yaninda kimse yok?›› diye sordu.

21:2 Davut söyle yanitladi: ‹‹Kral bana bir görev verdi. ‹Sana verdigim görevden ve buyruklardan kimsenin haberi olmasin› dedi. Adamlarima gelince, belli bir yere gitmelerini söyledim.

21:3 Su an elinde ne var? Bana bes somun ekmek ya da baska ne varsa ver.››

21:4 Kâhin, ‹‹Taze ekmegim yok›› diye karsilik verdi, ‹‹Ama adamlarin kadindan uzak kaldilarsa kutsanmis ekmek var.››

21:5 Davut, ‹‹Yola çiktigimizdan her zaman oldugu gibi, kadindan uzak kaldik›› dedi, ‹‹Siradan bir yolculuga çiktigimizda bile adamlarim kendilerini temiz tutarlar; özellikle bugün ne kadar daha çok temiz olacaklar.››

21:6 Bunun üzerine kâhin ona kutsanmis ekmek verdi; çünkü orada huzura konan ekmekten baska ekmek yoktu. Bu ekmek RABbin huzurundan alindigi gün yerine sicak ekmek konurdu. huzuruna konan ekmek diye de bilinir.

21:7 O gün Saulun görevlilerinden Edomlu Doek adindaki bas çoban RABbin önünde dinsel görevini yerine getirmek üzere orada bulunuyordu.

21:8 Davut Ahimeleke, ‹‹Yaninda mizrak ya da kiliç yok mu?›› diye sordu, ‹‹Kralin isi acele oldugundan, yanima ne kilicimi aldim, ne de baska bir silah.›› ‹‹Alikonulmus››.

21:9 Kâhin, ‹‹Ela Vadisinde öldürdügün Filistli Golyatin kilici var›› diye karsilik verdi, ‹‹Efodun arkasinda beze sarili duruyor. Burada baska silah yok. Istersen onu alabilirsin.›› Davut, ‹‹Onun gibisi yoktur, onu bana ver›› dedi.

21:10 Sauldan kaçan Davut o gün Gat Krali Akise gitti.

21:11 Akisin görevlileri, ‹‹Bu Israil Krali Davut degil mi?›› dediler, ‹‹Çalip oynarken, ‹Saul binlercesini öldürdü, Davutsa on binlercesini›

21:12 Bu sözler Davutu derin derin düsündürdü. Gat Krali Akisten çok korkan Davut, onlarin önünde tutumunu degistirerek deli gibi davrandi. Kentin kapilarini tirmaladi, salyasini sakalina akitti.

21:14 Akis görevlilerine, ‹‹Su adama bakin!›› dedi, ‹‹Delinin biri! Onu neden bana getirdiniz?

21:15 Bizde deliler eksik mi ki, önümde delilik yapsin diye bu adami getirdiniz? Bu adamin sarayima girmesi sart mi?››

 1 Samuel

22:1 Davut Gattan ayrilip Adullam Magarasina kaçti. Bunu duyan kardesleri ve ailesinin öteki bireyleri yanina gittiler.

22:2 Sikintisi, borcu, hosnutsuzlugu olan herkes Davutun çevresinde toplandi. Davut sayisi dört yüze varan bu adamlara önderlik yapti.

22:3 Davut oradan Moavdaki Mispa Kentine gitti. Moav Kralindan, ‹‹Tanrinin bana ne yapacagi belli oluncaya dek annemle babamin gelip yaninizda kalmasina izin verir misin?›› diye bir istekte bulundu.

22:4 Böylece Davut annesiyle babasini Moav Kralinin yanina birakti. Davut siginakta kaldigi sürece onlar da Moav Kralinin yaninda kaldilar.

22:5 Ne var ki, Peygamber Gad Davuta, ‹‹Siginakta kalma. Yahuda ülkesine git›› dedi. Bunun üzerine Davut oradan ayrilip Heret Ormanina gitti.

22:6 Bu sirada Saul Davutla yanindakilerin nerede olduklarini ögrendi. Saul elinde mizragiyla Givada bir tepedeki ilgin agacinin altinda oturuyordu. Askerleri de çevresinde duruyordu.

22:7 Saul onlara söyle dedi: ‹‹Ey Benyaminliler, simdi dinleyin! Isayin oglu her birinize tarlalar, baglar mi verecek? Her birinizi binbasi, yüzbasi mi yapacak?

22:8 Hepiniz bana karsi düzen kurdunuz. Çünkü oglum Isayin ogluyla antlasma yaptiginda bana haber veren olmadi. Içinizden bana aciyan tek kisi çikmadi. Bugün oldugu gibi, bana pusu kurmasi için oglumun kulum Davutu kiskirttigini bana bildiren olmadi.››

22:9 Bunun üzerine Saulun askerlerinin yaninda duran Edomlu Doek, ‹‹Isay oglu Davutun Nov Kentine, Ahituv oglu Kâhin Ahimelekin yanina geldigini gördüm›› dedi,

22:10 ‹‹Ahimelek Davut için RABbe danisti. Ona hem yiyecek sagladi, hem de Filistli Golyatin kilicini verdi.››

22:11 Kral Saul, Ahituv oglu Kâhin Ahimeleki ve babasinin ailesinden Novda yasayan bütün kâhinleri çagirmak için ulaklar gönderdi. Hepsi kralin yanina geldi.

22:12 Saul Ahimeleke, ‹‹Ey Ahituv oglu, beni dinle!›› dedi. Ahimelek, ‹‹Buyur, efendim›› diye yanitladi.

22:13 Saul, ‹‹Neden sen ve Isay oglu bana karsi düzen kurdunuz?›› dedi, ‹‹Çünkü ona ekmek, kiliç verdin ve onun için Tanriya danistin. O da bana karsi ayaklandi ve bugün yaptigi gibi pusu kurdu.››

22:14 Ahimelek, ‹‹Bütün görevlilerin arasinda Davut kadar sana bagli biri var mi?›› diye karsilik verdi, ‹‹Davut senin damadin, muhafiz birligi komutanin ve ailende saygin biridir.

22:15 Ben Davut için Tanriya danismaya o gün mü basladim? Kesinlikle hayir! Kral ben kulunu ve babasinin ailesini suçlamasin. Çünkü kulun bu konuda hiçbir sey bilmiyor.››

22:16 Ama Saul, ‹‹Ey Ahimelek, sen de bütün ailen de kesinlikle öleceksiniz›› dedi.

22:17 Sonra yaninda duran nöbetçi askerlere, ‹‹Gidin ve Davutu destekleyen RABbin kâhinlerini öldürün!›› dedi, ‹‹Çünkü onun kaçtigini bildikleri halde bana haber vermediler.›› Ne var ki, kralin görevlileri el kaldirip RABbin kâhinlerini öldürmek istemediler.

22:18 Bunun üzerine kral, Doeke, ‹‹Sen git, kâhinleri öldür›› diye buyurdu. Edomlu Doek de gidip kâhinleri öldürdü. O gün Doek keten efod giymis seksen bes kisi öldürdü.

22:19 Kadin erkek, çoluk çocuk demeden kâhinler kenti Novun halkini kiliçtan geçirdi. Sigirlari, esekleri, koyunlari da öldürdü.

22:20 Yalniz Ahituv oglu Kâhin Ahimelekin ogullarindan Aviyatar adinda biri kurtulup Davuta kaçti.

22:21 Aviyatar Saulun RABbin kâhinlerini öldürttügünü Davuta söyledi.

22:22 Davut Aviyatara, ‹‹O gün orada bulunan Edomlu Doekin olup biteni Saula bildirecegini anlamistim zaten›› dedi, ‹‹Babanin bütün aile bireylerinin ölümüne ben neden oldum.

22:23 Yanimda kal ve korkma! Seni öldürmek isteyen beni de öldürmek istiyor. Yanimda güvenlikte olursun.››

 1 Samuel

23:1 Davuta, ‹‹Filistliler Keila Kentine saldirip harmanlari yagmaliyorlar›› diye haber verdiler.

23:2 Davut RABbe, ‹‹Gidip su Filistlilere saldirayim mi?›› diye danisti. RAB, ‹‹Git, Filistlilere saldir ve Keila Kentini kurtar›› diye yanitladi.

23:3 Ama adamlari Davuta, ‹‹Bak, biz burada Yahudadayken korkuyoruz›› dediler, ‹‹Keilaya Filist ordusuna karsi savasmaya gidersek büsbütün korkariz.››

23:4 Bunun üzerine Davut RABbe bir kez daha danisti. RAB ona yine, ‹‹Kalk, Keilaya git! Çünkü Filistlileri senin eline ben teslim edecegim›› dedi.

23:5 Böylece Davutla adamlari Keilaya gidip Filistlilere karsi savastilar. Davut onlarin hayvanlarini ele geçirdi. Filistlileri agir bir yenilgiye ugratarak Keila halkini kurtardi.

23:6 Ahimelekin oglu Aviyatar kaçip Keilada bulunan Davuta gittiginde, efodu da birlikte götürmüstü.

23:7 Saul, Davutun Keila Kentine gittigini duyunca, ‹‹Tanri Davutu elime teslim etti›› dedi, ‹‹Davut sürgülü kapilari olan bir kente girmekle kendini hapsetmis oldu.››

23:8 Böylece Saul, Keilaya yürüyüp Davutla adamlarini kusatmak amaciyla bütün halki savasa çagirdi.

23:9 Davut, Saulun kendisine bir düzen kurdugunu duyunca, Kâhin Aviyatara, ‹‹Efodu getir›› dedi.

23:10 Sonra söyle yakardi: ‹‹Ey Israilin Tanrisi RAB! Ben kulun yüzünden Saulun gelip Keilayi yikmayi tasarladigina dair kesin haber aldim.

23:11 Keila halki beni onun eline teslim eder mi? Kulunun duymus oldugu gibi Saul gelecek mi? Ey Israilin Tanrisi RAB, yalvaririm, kuluna bildir!›› RAB, ‹‹Saul gelecek›› yanitini verdi.

23:12 Davut RABbe, ‹‹Keila halki beni ve adamlarimi Saulun eline teslim edecek mi?›› diye sordu. RAB, ‹‹Teslim edecek›› dedi.

23:13 Bunun üzerine Davut ile yanindaki alti yüz kadar kisi Keiladan ayrilip oradan oraya yer degistirmeye basladilar. Davutun Keiladan kaçtigini ögrenen Saul oraya gitmekten vazgeçti.

23:14 Davut kirsal bölgedeki siginaklarda ve Zif Çölünün daglik kesiminde kaldi. Saul her gün Davutu aradigi halde, Tanri onu Saulun eline teslim etmedi.

23:15 Davut Zif Çölünde, Horesteyken, Saulun kendisini öldürmek için yola çiktigini ögrendi.

23:16 Bu arada Saul oglu Yonatan kalkip Horese, Davutun yanina gitti ve onu Tanrinin adiyla yüreklendirdi.

23:17 ‹‹Korkma!›› dedi, ‹‹Babam Saul sana dokunmayacak. Sen Israil Krali olacaksin, ben de senin yardimcin olacagim. Babam Saul da bunu biliyor.››

23:18 Ikisi de RABbin önünde aralarindaki antlasmayi yenilediler. Sonra Yonatan evine döndü, Davut ise Horeste kaldi.

23:19 Zifliler Givaya gidip Saula, ‹‹Davut aramizda›› dediler, ‹‹Yesimonun güneyinde, Hakila Tepesindeki Hores siginaklarinda gizleniyor.

23:20 Ey kral, ne zaman gelmek istersen gel! Davutu kralin eline teslim etmeyi ise bize birak.››

23:21 Saul, ‹‹RAB sizi kutsasin! Bana acidiniz›› dedi,

23:22 ‹‹Gidin ve bir daha arastirin; Davutun genellikle nerelerde gizlendigini, orada onu kimin gördügünü iyice ögrenin. Çünkü onun çok kurnaz oldugunu söylüyorlar.

23:23 Gizlendigi yerlerin hepsini ögrenip bana kesin bir haber getirin. O zaman ben de sizinle gelirim. Eger Davut o bölgedeyse, bütün Yahuda boylari içinde onu arayip bulacagim.››

23:24 Böylece Zifliler kalkip Sauldan önce Zife gittiler. O sirada Davutla adamlari Yesimonun güneyindeki Aravada, Maon Çölündeydiler.

23:25 Saul ile adamlarinin kendisini aramaya geldiklerini ögrenince Davut asagiya inip Maon Çölündeki kayaliga sigindi. Saul bunu duyunca Davutun ardindan Maon Çölüne gitti.

23:26 Saul dagin bir yanindan, Davutla adamlari ise öbür yanindan ilerliyordu. Davut Sauldan kaçip kurtulmaya çalisiyordu. Saulla askerleri Davutla adamlarini yakalamak üzere yaklasirken,

23:27 bir ulak gelip Saula söyle dedi: ‹‹Çabuk gel! Filistliler ülkeye saldiriyor.››

23:28 Bunun üzerine Saul Davutu kovalamayi birakip Filistlilerle savasmaya gitti. Bu yüzden oraya Sela-Hammahlekot adi verildi.

23:29 Davut oradan ayrilip Eyn-Gedi bölgesindeki siginaklara gizlendi.

 1 Samuel

24:1 Saul Filistlileri kovalamaktan dönünce, Davutun Eyn-Gedi Çölünde oldugu haberini aldi.

24:2 Saul da Davutla adamlarini Dag Keçisi Kayaligi dolaylarinda arayip bulmak için, bütün Israilden üç bin seçme asker alip yola çikti.

24:3 Yolda koyun agillarina rastladi. Yakinda bir de magara vardi. Saul ihtiyacini gidermek için magaraya girdi. Davutla adamlari magaranin en iç bölümünde kaliyorlardi.

24:4 Adamlari, Davuta, ‹‹Iste RABbin sana, ‹Diledigini yapabilmen için düsmanini eline teslim edecegim› dedigi gün bugündür›› dediler. Davut kalkip Saulun cüppesinin eteginden gizlice bir parça kesti.

24:5 Ama sonradan Saulun eteginden bir parça kestigi için kendini suçlu buldu.

24:6 Adamlarina, ‹‹Efendime, RABbin meshettigi kisiye karsi böyle bir sey yapmaktan, el kaldirmaktan RAB beni uzak tutsun›› dedi, ‹‹Çünkü o RABbin meshettigi kisidir.››

24:7 Davut bu sözlerle adamlarini engelledi ve Saula saldirmalarina izin vermedi. Saul magaradan çikip yoluna koyuldu.

24:8 O zaman Davut da magaradan çikti. Saula, ‹‹Efendim kral!›› diye seslendi. Saul arkasina bakinca, Davut egilip yüzüstü yere kapandi.

24:9 ‹‹ ‹Davut sana kötülük yapmak istiyor› diyenlerin sözlerini neden önemsiyorsun?›› dedi,

24:10 ‹‹Bugün RABbin magarada seni elime nasil teslim ettigini gözünle görüyorsun. Bazilari seni öldürmemi istedi. Ama ben seni esirgeyip, ‹Efendime el kaldirmayacagim, çünkü o RABbin meshettigi kisidir› dedim.

24:11 Ey baba, cüppenin eteginden kesilmis, elimdeki su parçaya bak; evet, bak! Cüppenden bir parça kestim, ama seni öldürmedim. Bundan ötürü içimde kötülük ve baskaldirma düsüncesi olmadigini iyice bilesin. Sana kötülük yapmadigim halde sen beni öldürmeye çalisiyorsun.

24:12 RAB aramizda yargiç olsun ve benim öcümü senden O alsin. Ama ben elimi sana karsi kaldirmayacagim.

24:13 Eskilerin su, ‹Kötülük kötü kisilerden gelir› deyisi uyarinca elim sana karsi kalkmayacaktir.

24:14 Israil Krali kime karsi çikmis? Sen kimi kovaliyorsun? Ölü bir köpek mi? Bir pire mi?

24:15 RAB yargiç olsun ve hangimizin hakli olduguna O karar versin. RAB davama baksin ve beni savunup senin elinden kurtarsin.››

24:16 Davut söylediklerini bitirince, Saul, ‹‹Davut oglum, bu senin sesin mi?›› diye sordu ve hiçkira hiçkira aglamaya basladi.

24:17 Sonra, ‹‹Sen benden daha dogru bir adamsin›› dedi, ‹‹Sana kötülük yaptigim halde sen bana iyilikle karsilik verdin.

24:18 Bugün bana iyi davrandigini kanitladin: RAB beni eline teslim ettigi halde beni öldürmedin.

24:19 Düsmanini yakalayan biri onu güvenlik içinde saliverir mi? Bugün bana yaptigin iyilige karsilik RAB de seni iyilikle ödüllendirsin.

24:20 Simdi anladim ki, sen gerçekten kral olacaksin ve Israil Kralligi senin egemenligin altinda sürecek.

24:21 Benden sonra soyumu ortadan kaldirmayacagina, babamin ailesinden adimi silmeyecegine dair RABbin önünde ant iç.››

24:22 Davut Saul'un istedigi gibi ant içti. Sonra Saul evine döndü. Davut'la adamlari da siginaga gittiler.

 1 Samuel

25:1 Bu sirada Samuel öldü. Bütün Israilliler toplanip onun için yas tuttular. Onu Ramadaki evine gömdüler. Bundan sonra Davut Maon Çölüne gitti.

25:2 Maonda çok varlikli bir adam vardi; isi Karmeldeydi. Üç bin koyunu, bin keçisi vardi. O sirada Karmelde koyunlarini kirkmaktaydi.

25:3 Adamin adi Naval, karisinin adi da Avigayildi. Kadin saggörülü ve güzeldi. Ama Kalev soyundan gelen kocasi kaba, kötü huylu biriydi.

25:4 Davut kirdayken, Navalin koyunlarini kirktigini duydu.

25:5 On usagi su buyrukla ona gönderdi: ‹‹Karmelde Navalin yanina gidin. Benden ona selam söyleyip

25:6 söyle deyin: ‹Ömrün uzun olsun! Sana, ailene ve sana bagli olan herkese esenlik olsun!

25:7 Simdi koyunlarin kirkma zamani oldugunu duydum. Çobanlarin bizimle birlikteyken, onlari incitmedik. Karmelde kaldiklari sürece hiçbir kayiplari olmadi.

25:8 Usaklarina sor, sana söyleyecekler. Bunun için adamlarima yakinlik göster. Çünkü sana senlik zamaninda geldik. Lütfen kullarina ve oglun Davuta elinden geleni ver.› ››

25:9 Davutun adamlari varip Davut adina bu sözleri Navala ilettiler ve beklemeye basladilar.

25:10 Ne var ki, Naval Davutun adamlarina su karsiligi verdi: ‹‹Bu Davut da kim? Isayin oglu da kim oluyor? Bu günlerde birçok köle efendilerini birakip kaçiyor.

25:11 Ekmegimi, suyumu, kirkicilarim için kestigim hayvanlarin etini alip nereden geldiklerini bilmedigim kisilere mi vereyim?››

25:12 Davutun adamlari geldikleri yoldan döndüler ve Navalin bütün söylediklerini Davuta bildirdiler.

25:13 Davut adamlarina, ‹‹Herkes kilicini kusansin!›› diye buyruk verdi. Davut da, adamlari da kiliçlarini kusandilar. Yaklasik dört yüz adam Davutla birlikte gitti; iki yüz kisi de erzagin yaninda kaldi.

25:14 Navalin usaklarindan biri, Navalin karisi Avigayile, ‹‹Davut efendimiz Navala esenlik dilemek için kirdan ulaklar gönderdi›› dedi, ‹‹Ama Naval onlari tersledi.

25:15 Oysa adamlar bize çok iyi davrandilar. Bizi incitmediler. Kirda onlarla birlikte kaldigimiz sürece hiçbir seyimiz kaybolmadi.

25:16 Koyunlarimizi güderken, yanlarinda kaldigimiz sürece gece gündüz bizi korudular.

25:17 Simdi ne yapman gerektigini iyi düsün. Çünkü efendimize ve bütün ailesine kötülük yapmayi tasarliyorlar. Üstelik efendimiz o kadar kötü ki, kimse ona bir sey söyleyemiyor.››

25:18 Bunun üzerine Avigayil, hiç zaman yitirmeden, iki yüz ekmek, iki tulum sarap, hazirlanmis bes koyun, bes sea kavrulmus bugdayfö, yüz salkim kuru üzüm ve iki yüz parça incir pestili alip eseklere yükledi.

25:19 Sonra usaklarina, ‹‹Önümden gidin, ben arkanizdan geliyorum›› dedi. Kocasi Navala hiçbir sey söylemedi.

25:20 Avigayil esege binmis, dagin öbür yolundan inerken, Davutla adamlari da ona dogru ilerliyorlardi. Avigayil onlarla karsilasti.

25:21 Davut, ‹‹Bu adamin kirdaki malini dogrusu bos yere korudum›› demisti, ‹‹Onun mallarindan hiçbir sey eksilmedi. Öyleyken bana iyilik yapacagina kötülükle karsilik verdi.

25:22 Eger sabaha dek adamlarindan tek birini bile sag birakirsam, Tanri bana aynisini, hatta daha kötüsünü yapsin!›› düsmanlarina››.

25:23 Avigayil Davutu görünce hemen esekten indi; Davutun önünde egilip yüzüstü yere kapandi.

25:24 Onun ayaklarina kapanarak söyle yalvardi: ‹‹Efendim, suçu ben, yalniz ben üstüme aliyorum. Izin ver, ben kölen seninle konussun, onun söyleyeceklerini dinle.

25:25 Yalvaririm, efendim, o kötü adam Navala aldirma. Çünkü kisiligi tipki adi gibidir. Adi akilsiz anlamina gelir; kendisi de akilsizin biridir. Ben kulun, efendim Davutun gönderdigi ulaklari görmedim.

25:26 ‹‹Ama simdi, ey efendim, RAB senin kan dökmene ve kendi elinle öç almana engel oldu. Yasayan RABbin adi ve senin yasamin hakki için yalvaririm, düsmanlarin ve efendime kötülük tasarlayanlarin tümü Naval gibi olsun.

25:27 Ben kölenin efendime getirdigi bu armagan, seni izleyen adamlarina verilsin.

25:28 Lütfen kölenin suçunu bagisla. RAB kesinlikle efendimin soyunu sürdürecektir; çünkü efendim RABbin savaslarini sürdürüyor. Yasadigin sürece sende hiçbir haksizlik bulunmasin.

25:29 Biri kalkip seni öldürmek amaciyla ardina düserse, yasamini Tanrin RAB güven altinda tutacaktir; düsmanlarini sapanla tas atar gibi firlatip atacaktir.

25:30 RAB, efendime söz verdigi bütün iyilikleri yerine getirip onu Israile önder atadiginda,

25:31 kendi öcünü almak ugruna bos yere kan dökmedigin için pismanlik ve üzüntü duymayacaksin. RAB efendimi basariya ulastirdiginda köleni animsa.››

25:32 Davut, ‹‹Bugün seni karsima çikaran Israilin Tanrisi RABbe övgüler olsun!›› diye karsilik verdi,

25:33 ‹‹Anlayisini kutlarim! Bugün kan dökmemi ve öcümü elimle almami engelledigin için seni kutlarim.

25:34 Dogrusu sana kötülük etmemi önleyen Israilin Tanrisi yasayan RABbin adiyla derim ki, beni karsilamak için hemen gelmemis olsaydin, gün doguncaya dek Navalin adamlarindan hiçbiri sag kalmayacakti.››

25:35 Avigayilin kendisine getirdiklerini kabul eden Davut, ‹‹Esenlikle evine dön. Sözlerine kulak verip dilegini kabul ettim›› dedi.

25:36 Avigayil Navalin yanina döndü. Naval evinde krallara yarasir bir sölen düzenlemisti. Çok sarhos oldugundan neseliydi. Bu yüzden Avigayil sabaha dek ona bir sey söylemedi.

25:37 Ama ertesi sabah Naval ayilinca karisi ona olup bitenleri anlatti. Iste o an Navalin kalbi sikisti ve felç oldu.

25:38 Yaklasik on gün sonra da RAB Navali cezalandirip öldürdü.

25:39 Davut, Navalin öldügünü duyunca, ‹‹Beni küçümseyen Navala karsi davama bakan, kulunu kötülük etmekten alikoyan RABbe övgüler olsun!›› dedi, ‹‹RAB Navalin kötülügünü onun basina döndürdü.›› Sonra Davut Avigayile evlenme teklifinde bulunmak için ulaklar gönderdi.

25:40 Davutun ulaklari Karmele, Avigayilin yanina varip, ‹‹Davut sana evlenme teklifinde bulunmak için bizi gönderdi›› dediler.

25:41 Avigayil yüzüstü yere kapanarak, ‹‹Ben kölen sana hizmet etmeye ve efendimin ulaklarinin ayaklarini yikamaya hazirim›› diye yanitladi.

25:42 Hemen kalkip esege bindi. Yanina bes hizmetçisini alip Davutun ulaklarini izleyerek yola koyuldu. Sonra Davutun karisi oldu.

25:43 Davut Yizreelli Ahinoami da es olarak almisti. Böylece ikisi de onun karisi oldular.

25:44 Bu arada Saul, Davut'un karisi olan kizi Mikal'i Gallimli Layis oglu Palti'ye vermisti.

 1 Samuel

26:1 Zifliler Givaya, Saulun yanina gidip, ‹‹Davut Yesimona bakan Hakila Tepesinde gizleniyor›› dediler.

26:2 Bunun üzerine Saul üç bin seçme Israilli askerle Zif Çölünde Davutu aramaya çikti.

26:3 Yesimona bakan Hakila Tepesinde, yol kenarinda ordugah kurdu. Kirda bulunan Davut, Saulun pesine düstügünü anlayinca,

26:4 gözcü gönderdi. Böylece Saulun oraya geldigini saptadi.

26:5 Bunun üzerine Davut, Saulun ordugah kurdugu yere gitti ve Saulla ordusunun baskomutani Ner oglu Avnerin nerede yattiklarini gördü. Saul ordugahin ortasinda, askerler de çevresinde yatiyorlardi.

26:6 O zaman Davut, Hititli Ahimelek ile Yoavin kardesi, Seruya oglu Avisaya, ‹‹Kim benimle ordugaha, Saulun yanina gelecek?›› diye sordu. Avisay, ‹‹Ben seninle gelecegim›› diye karsilik verdi.

26:7 Davutla Avisay o gece ordugaha girdiler. Saul, mizragi basucunda yere saplanmis, ordugahin ortasinda uyuyordu. Avnerle askerler de çevresinde uyuyorlardi.

26:8 Avisay Davuta, ‹‹Bugün Tanri düsmanini senin eline teslim etti›› dedi, ‹‹Simdi birak da, onu kendi mizragiyla bir atista yere çakayim. Ikinci kez vurmama gerek kalmayacak.››

26:9 Ne var ki Davut, ‹‹Onu öldürme!›› dedi, ‹‹RABbin meshettigi kisiye kim el uzatirsa, suçlu çikar.

26:10 Yasayan RABbin adiyla derim ki, RAB kendisi onu öldürecektir; ya günü gelince ölecek, ya da savasta vurulup yok olacak.

26:11 Ama RABbin meshettigi kisiye el uzatmaktan RAB beni uzak tutsun! Haydi, Saulun basucundaki mizrakla su matarasini al da gidelim.››

26:12 Böylece Davut Saulun basucundan mizragini ve su matarasini aldi. Sonra oradan uzaklastilar. Onlari gören olmadi. Kimse olup bitenin farkina varmadi, uyanan da olmadi. Hepsi uyuyorlardi, çünkü RAB onlara derin bir uyku vermisti.

26:13 Davut karsi yakaya geçip tepenin üstünde, onlardan uzak bir yerde durdu. Aralarinda epeyce mesafe vardi.

26:14 Davut askerlere ve Ner oglu Avnere, ‹‹Ey Avner, bana yanit vermeyecek misin?›› diye seslendi. Avner, ‹‹Sen kimsin ki krala sesleniyorsun?›› diye karsilik verdi.

26:15 Davut, ‹‹Sen yigit biri degil misin?›› dedi, ‹‹Israilde senin gibisi var mi? Öyleyse neden efendin krali korumadin? Çünkü biri onu öldürmek için ordugaha girdi.

26:16 Görevini iyi yapmadin. Yasayan RABbin adiyla derim ki, hepiniz ölümü hak ettiniz; çünkü efendinizi, RABbin meshettigi kisiyi korumadiniz. Bak bakalim, kralin basucundaki mizragiyla su matarasi nerede?››

26:17 Davutun sesini taniyan Saul, ‹‹Davut, oglum, bu senin sesin mi?›› diye sordu. Davut, ‹‹Evet, efendim kral, benim sesim›› diye karsilik verdi,

26:18 ‹‹Efendim, ben kulunu neden kovaliyorsun? Ne yaptim? Ne suç isledim?

26:19 Lütfen, efendim kral, kulunun sözlerine kulak ver. Eger seni bana karsi kiskirtan RAB ise, bir sunu Onu yatistirir. Ama bunu yapan insanlarsa, RABbin önünde lanetli olsunlar! Çünkü, ‹Git, baska ilahlara kulluk et› diyerek, RABbin mirasindan bana düsen paydan bugün beni uzaklastirdilar.

26:20 Ne olur, kanim RABden uzak topraklara dökülmesin. Israil Krali, daglarda keklik avlayan avci gibi, bir pireyi avlamaya çikmis!››

26:21 Bunun üzerine Saul, ‹‹Günah isledim›› diye karsilik verdi, ‹‹Davut, oglum, geri dön. Bugün yasamima deger verdigin için sana bir daha kötülük yapmayacagim. Gerçekten akilsizca davrandim, çok büyük yanlislik yaptim.››

26:22 Davut, ‹‹Iste kralin mizragi!›› dedi, ‹‹Adamlarindan biri gelip alsin.

26:23 RAB herkesi dogruluguna ve bagliligina göre ödüllendirir. Bugün RAB seni elime teslim ettigi halde, ben RABbin meshettigi kisiye elimi uzatmak istemedim.

26:24 Bugün ben senin yasamina nasil deger verdiysem, RAB de benim yasamima öyle deger versin ve beni her sikintidan kurtarsin.››

26:25 Saul, ‹‹Davut, oglum, RAB seni kutsasin!›› dedi, ‹‹Sen kesinlikle büyük isler yapacak, basarili olacaksin!›› Bundan sonra Davut yoluna koyuldu, Saul da evine döndü.

 1 Samuel

27:1 Davut, ‹‹Bir gün Saulun eliyle yok olacagim›› diye düsündü, ‹‹Benim için en iyisi hemen Filist topraklarina kaçmak. O zaman Saul Israilin her yaninda beni aramaktan vazgeçer; ben de onun elinden kurtulmus olurum.››

27:2 Böylece Davutla yanindaki alti yüz kisi kalkip Gat Krali Maok oglu Akisin tarafina geçtiler.

27:3 Aileleriyle birlikte Gatta Akisin yanina yerlestiler. Iki karisi Yizreelli Ahinoamla Karmelli Navalin dul karisi Avigayil de Davutun yanindaydi.

27:4 Saul Davutun Gata kaçtigini duyunca, artik onu aramaktan vazgeçti.

27:5 Davut Akise, ‹‹Benden hosnut kaldiysan, çevre kentlerden birinde bana bir yer versinler de orada oturayim›› dedi, ‹‹Çünkü ben kulunun seninle birlikte kral kentinde yasamasina gerek yok.››

27:6 Akis o gün ona Ziklak Kentini verdi. Bundan ötürü Ziklak bugün de Yahuda krallarina aittir.

27:7 Davut Filist topraklarinda bir yil dört ay yasadi.

27:8 Bu süre içinde Davutla adamlari gidip Gesurlulara, Girizlilere ve Amaleklilere baskinlar yaptilar. Bunlar uzun zamandan beri Sura, hatta Misira dek uzanan topraklarda yasiyorlardi.

27:9 Davut bir bölgeye saldirdiginda kadin erkek demez, kimseyi sag birakmazdi; yalniz davarlari, sigirlari, esekleri, develeri ve giysileri alip Akise dönerdi.

27:10 Akis, ‹‹Bugün nerelere baskin düzenlediniz?›› diye sorardi. Davut da, ‹‹Yahudanin güneyine, Yerahmeellilerin ve Kenlilerin güney bölgesine saldirdik›› derdi.

27:11 Davut, kendisiyle Gata kimseyi götürmemek için kadin erkek kimseyi sag birakmazdi. Çünkü, ‹‹Gata gidip, ‹Davut söyle yapti, böyle yapti› diyerek bize karsi bilgi aktarmasinlar›› diye düsünürdü. Davut, Filist topraklarinda yasadigi sürece bu yöntemi uyguladi.

27:12 Akis Davut'a güven duymaya basladi. ‹‹Davut kendi halki olan Israilliler'in nefretine ugradi. Bundan böyle benim hizmetimde kalacak›› diye düsünüyordu.

 1 Samuel

28:1 O sirada Filistliler Israille savasmak için askeri birliklerini topladilar. Akis Davuta, ‹‹Adamlarinla birlikte benim yanimda savasacagini bilmelisin›› dedi.

28:2 Davut, ‹‹O zaman sen de kulunun neler yapabilecegini göreceksin!›› diye karsilik verdi. Akis, ‹‹Iyi!›› dedi, ‹‹Yasadigin sürece seni kendime koruma görevlisi atayacagim.››

28:3 Samuel ölmüs, bütün Israil halki onun için yas tutmustu. Onu kendi kenti Ramada gömmüslerdi. Saul da cincilerle ruhlara danisanlari ülkeden kovmustu.

28:4 Filistliler toplanip Suneme gittiler ve orada ordugah kurdular. Saul da bütün Israillileri toplayip Gilboa Daginda ordugah kurdu.

28:5 Saul Filist ordusunu görünce korkup büyük dehsete kapildi.

28:6 RABbe danistiysa da, RAB ona ne düslerle, ne Urim, ne de peygamberler araciligiyla yanit verdi.

28:7 Bunun üzerine Saul görevlilerine, ‹‹Bana bir cinci kadin bulun da varip ona danisayim›› diye buyruk verdi. Görevliler, ‹‹Eyn-Dorda bir cinci kadin var›› dediler.

28:8 Böylece Saul baska giysilere bürünüp kiligini degistirdi. Geceleyin yanina iki kisi alip kadinin yasadigi yere gitti. Kadina, ‹‹Lütfen benim için ruhlara danis ve sana söyleyecegim kisiyi çagir›› dedi.

28:9 Ama kadin ona su karsiligi verdi: ‹‹Saulun neler yaptigini, cincilerle ruhlara danisanlari ülkeden kovdugunu biliyorsun. Öyleyse neden beni öldürmek için tuzak kuruyorsun?››

28:10 Saul, ‹‹Yasayan RABbin adiyla derim ki, bundan sana bir kötülük gelmeyecek›› diye ant içti.

28:11 Bunun üzerine kadin, ‹‹Sana kimi çagirayim?›› diye sordu. Saul, ‹‹Bana Samueli çagir›› dedi.

28:12 Kadin, Samueli görünce çiglik atarak, ‹‹Sen Saulsun! Neden beni kandirdin?›› dedi.

28:13 Kral ona, ‹‹Korkma!›› dedi, ‹‹Ne görüyorsun?›› Kadin, ‹‹Yerin altindan çikan bir ilah görüyorum›› diye karsilik verdi.

28:14 Saul, ‹‹Neye benziyor?›› diye sordu. Kadin, ‹‹Cüppe giymis yasli bir adam yukariya çikiyor›› dedi. O zaman Saul onun Samuel oldugunu anladi; egilip yüzüstü yere kapandi.

28:15 Samuel Saula, ‹‹Neden beni çagirtip rahatsiz ettin?›› dedi. Saul, ‹‹Büyük sikinti içindeyim›› diye yanitladi, ‹‹Filistliler bana karsi savasiyor ve Tanri da beni terk etti. Artik bana ne peygamberler araciligiyla, ne de düslerle yanit veriyor. Bu yüzden, ne yapmam gerektigini bana bildirmen için seni çagirttim.››

28:16 Samuel, ‹‹RAB seni terk edip sana düsman olduguna göre, neden bana danisiyorsun?›› dedi,

28:17 ‹‹RAB benim araciligimla söyledigini yapti, kralligi senden alip soydasin Davuta verdi.

28:18 Çünkü sen RABbin buyruguna uymadin, Onun alevlenen öfkesini Amaleklilere uygulamadin. RAB bugün bunlari bu yüzden basina getirdi.

28:19 RAB seni de, Israil halkini da Filistlilerin eline teslim edecek. Yarin sen ve ogullarin bana katilacaksiniz. RAB Israil ordusunu da Filistlilerin eline teslim edecek.››

28:20 Saul birden boylu boyunca yere düstü. Samuelin sözlerinden ötürü büyük korkuya kapildi. Gücü de kalmamisti; çünkü bütün gün, bütün gece yemek yememisti.

28:21 Kadin Saula yaklasti. Onun büyük saskinlik içinde oldugunu görünce, ‹‹Bak, kölen sözünü dinledi›› dedi, ‹‹Canimi tehlikeye atarak benden istedigini yaptim.

28:22 Simdi lütfen kölenin söyleyecegini dinle. Izin ver de, önüne biraz yemek koyayim. Yoluna devam edecek gücün olmasi için yemek yemelisin.››

28:23 Ama Saul, ‹‹Yemem›› diyerek reddetti. Ancak hizmetkârlariyla kadin zorlayinca, onlarin dedigini yapti. Yerden kalkip yatagin üzerine oturdu.

28:24 Kadinin evinde besili bir dana vardi. Kadin onu hemen kesti. Un alip yogurdu ve mayasiz ekmek pisirdi.

28:25 Sonra Saul'la görevlilerinin önüne koydu. Onlar da yediler. Sonra o gece kalkip gittiler.

 1 Samuel

29:1 Filistliler bütün ordularini Afekte topladilar. Israilliler ise Yizreeldeki pinarin yanina kurduklari ordugahta kaliyorlardi.

29:2 Filist beyleri yüzer ve biner kisilik birliklerle ilerliyordu. Davutla adamlariysa Akisle birlikte geriden geliyorlardi.

29:3 Filistli komutanlar, ‹‹Bu Ibranilerin burada ne isi var?›› diye sorunca, Akis su karsiligi verdi: ‹‹Bu, Israil Krali Saulun görevlisi Davuttur. Bir yildan uzun süredir yanimda kaliyor. Bana geldiginden beri kendisinde hiçbir kötülük bulamadim.››

29:4 Ama Filistli komutanlar Akise öfkelendiler. ‹‹Adami geri gönder, kendisine verdigin yere dönsün›› dediler, ‹‹Bizimle birlikte savasa gelmesin; yoksa savas sirasinda bize karsi çikar. Efendisinin begenisini nasil kazanabilir? Adamlarimizin basini ona vermekten daha iyi bir yol bulabilir mi?

29:5 Çalip oynarken, ‹Saul binlercesini öldürdü, Davutsa on binlercesini›

29:6 Bunun üzerine Akis, Davutu çagirip, ‹‹Yasayan RABbin adiyla derim ki, sen dürüst bir kisisin›› dedi, ‹‹Benimle birlikte savasa katilmani isterdim. Yanima geldigin günden bu yana ters bir davranisini görmedim. Ama Filist beyleri seni uygun görmedi.

29:7 Simdi geri dön ve esenlikle git. Filist beylerinin gözünde ters bir davranista bulunma.››

29:8 Davut, ‹‹Ama ben ne yaptim?›› diye sordu, ‹‹Yanina geldigimden bu yana bende ne buldun ki, gidip efendim kralin düsmanlarina karsi savasmayayim?››

29:9 Akis, ‹‹Biliyorum, sen benim gözümde Tanrinin bir melegi gibi iyisin›› diye yanitladi, ‹‹Ne var ki Filistli komutanlar, ‹Bizimle savasa gelmesin› diyorlar.

29:10 Seninle gelmis olan efendin Saulun kullariyla birlikte sabah erkenden kalkin ve tan agarir agarmaz gidin.››

29:11 Böylece Davut'la adamlari Filist ülkesine dönmek üzere sabah erkenden kalktilar. Filistliler ise Yizreel'e gittiler.

 1 Samuel

30:1 Davutla adamlari üçüncü gün Ziklak Kentine vardilar. Bu arada Amalekliler Negev bölgesiyle Ziklaka baskin yapmis, Ziklak Kentini yakip yikmislardi.

30:2 Kimseyi öldürmemislerdi, ama kadinlarla orada yasayan genç, yasli herkesi tutsak etmislerdi. Sonra onlari da yanlarina alip yollarina gitmislerdi.

30:3 Davutla adamlari oraya varinca kentin atese verildigini, karilarinin, ogullarinin, kizlarinin tutsak alindigini anladilar.

30:4 Güçleri tükeninceye dek hiçkira hiçkira agladilar.

30:5 Davutun iki karisi, Yizreelli Ahinoam ile Karmelli Navalin dulu Avigayil de tutsak edilmisti.

30:6 Davut büyük sikinti içindeydi. Çünkü herkes ogullari, kizlari için aci çekiyor ve, ‹‹Davutu taslayalim›› diyordu. Ama Davut, Tanrisi RABde güç bularak,

30:7 Ahimelek oglu Kâhin Aviyatara, ‹‹Bana efodu getir›› dedi. Aviyatar efodu getirdi.

30:8 Davut RABbe danisarak, ‹‹Bu akincilarin ardina düsersem, onlara yetisir miyim?›› diye sordu. RAB, ‹‹Artlarina düs, kesinlikle onlara yetisip tutsaklari kurtaracaksin›› diye yanitladi.

30:9 Bunun üzerine Davut yanindaki alti yüz kisiyle yola çikti. Besor Vadisine geldiler. Vadiyi geçemeyecek kadar bitkin düsen iki yüz kisi orada kaldi. Davut dört yüz kisiyle akincilari kovalamayi sürdürdü.

30:11 Kirda bir Misirli bulup Davuta getirdiler. Yiyip içmesi için ona yiyecek, içecek verdiler.

30:12 Bir parça incir pestili ile iki salkim kuru üzüm de verdiler. Adam yiyince canlandi. Üç gün üç gecedir yiyip içmemisti.

30:13 Davut ona, ‹‹Kime baglisin? Nerelisin?›› diye sordu. Genç adam, ‹‹Misirliyim, bir Amaleklinin kölesiyim›› diye yanitladi, ‹‹Üç gün önce hastalaninca, efendim beni birakti.

30:14 Keretlilerin güney sinirlarina, Yahuda topraklarina, Kalevin güneyine baskinlar düzenlemis, Ziklak Kentini de atese vermistik.››

30:15 Davut, ‹‹Beni bu akincilara götürebilir misin?›› diye sordu. Misirli genç, ‹‹Beni öldürmeyecegine ya da efendimin eline teslim etmeyecegine dair Tanrinin önünde ant içersen, seni akincilarin oldugu yere götürürüm›› diye karsilik verdi.

30:16 Böylece Misirli Davutu götürdü. Akincilar dört bir yana dagilmislardi. Filist ve Yahuda topraklarindan topladiklari büyük yagmadan yiyip içiyor, eglenip oynuyorlardi.

30:17 Davut ertesi gün tan vaktinden aksama dek onlari öldürdü. Develere binip kaçan dört yüz genç disinda içlerinden kurtulan olmadi.

30:18 Davut Amaleklilerin ele geçirdigi her seyi, bu arada da iki karisini kurtardi.

30:19 Gençler, yaslilar, ogullar, kizlar, yagmalanan mallar, kisacasi Amaleklilerin aldiklarindan hiçbir sey eksik kalmadi. Davut tümünü geri aldi.

30:20 Bütün koyunlarla sigirlari da aldi. Adamlari, bunlari öbür hayvanlarin önünden sürerek, ‹‹Bunlar Davutun yagmaladiklari›› diyorlardi.

30:21 Bundan sonra Davut, daha ileriye gidemeyecek kadar bitkin düsüp Besor Vadisinde kalan iki yüz kisinin bulundugu yere vardi. Onlar da Davutla yanindakileri karsilamaya çiktilar. Davut yaklasinca onlara esenlik diledi.

30:22 Ama Davutla giden adamlardan kötü ve degersiz olanlarin tümü, ‹‹Madem bizimle birlikte gitmediler, geri aldigimiz yagmadan onlara hiçbir pay vermeyecegiz›› dediler, ‹‹Her biri yalniz karisiyla çocuklarini alip gitsin.››

30:23 Ama Davut, ‹‹Hayir, kardeslerim!›› dedi, ‹‹RABbin bize verdikleri konusunda böyle davranamayiz! O bizi korudu ve bize saldiran akincilari elimize teslim etti.

30:24 Sizin bu söylediklerinizi kim kabul eder? Savasa gidenle esyanin yaninda kalanin payi aynidir. Her sey esit paylasilacak!››

30:25 O günden sonra Davut bunu Israil için bugüne dek geçerli bir kural ve ilke haline getirdi.

30:26 Davut Ziklaka dönünce, dostlari olan Yahuda ileri gelenlerine yagma mallardan göndererek, ‹‹Iste RABbin düsmanlarindan yagmalanan mallardan size bir armagan›› dedi.

30:27 Sonra Beytel, Negevdeki Ramot, Yattir,

30:28 Aroer, Sifmot, Estemoa,

30:29 Rakal, Yerahmeellilerin, Kenlilerin kentlerinde,

30:30 Horma, Bor-Asan, Atak,

30:31 Hevron'da oturanlara ve adamlariyla birlikte sik sik ugradigi yerlerin tümüne yagmalanan mallardan gönderdi.

 1 Samuel

31:1 Filistliler Israillilerle savasa tutustu. Israilliler Filistlilerin önünden kaçti. Birçogu Gilboa Daginda ölüp yere serildi.

31:2 Filistliler Saulla ogullarinin ardina düstüler. Saulun ogullari Yonatani, Avinadavi ve Malkisuayi yakalayip öldürdüler.

31:3 Saulun çevresinde savas kizisti. Derken Saul Filistli okçular tarafindan vuruldu ve agir yaralandi.

31:4 Saul, silahini tasiyan adama, ‹‹Kilicini çek de bana sapla›› dedi, ‹‹Yoksa bu sünnetsizler gelip bana kiliç saplayacak ve benimle alay edecekler.›› Ama silah tasiyicisi büyük bir korkuya kapilarak bunu yapmak istemedi. Bunun üzerine Saul kilicini çekip kendini üzerine atti.

31:5 Saulun öldügünü görünce, silah tasiyicisi da kendini kilicinin üzerine atti ve Saulla birlikte öldü.

31:6 Böylece Saul, üç oglu, silah tasiyicisi ve bütün adamlari ayni gün öldüler.

31:7 Vadinin öbür tarafinda ve Seria Irmaginin karsi yakasinda oturan Israilliler, Israil ordusunun kaçtigini, Saulla ogullarinin öldügünü anlayinca, kentlerini terk edip kaçmaya basladilar. Filistliler gelip bu kentlere yerlestiler.

31:8 Ertesi gün Filistliler, öldürülenleri soymak için geldiklerinde, Saulla üç oglunun Gilboa Daginda öldügünü gördüler.

31:9 Saulun basini kesip silahlarini aldilar. Sonra bu iyi haberin putlarinin tapinaginda ve halk arasinda duyurulmasi için Filist ülkesinin her yanina ulaklar gönderdiler.

31:10 Saulun silahlarini Astoretin tapinagina koyup cesedini Beytsean Kentinin suruna çaktilar.

31:11 Yaves-Gilat halki Filistlilerin Saula yaptiklarini duydu.

31:12 Bütün yigitler geceleyin yola koyularak Beytseana gittiler. Saulla ogullarinin cesetlerini Beytsean surundan indirip Yavese götürdüler, orada yaktilar.

31:13 Sonra kemiklerini toplayip Yaves'teki ilgin agacinin altina gömdüler ve yedi gün oruç tuttular.